Kuzey Kore, füzeleri ateşlemek kadar gübre üretimine de önem veriyor ve bu gübrenin insan ya da hayvandan mı gelmesinin önemi yok. Çin’den gelen gübrelerin azalması nedeniyle Kuzey Kore vatandaşlarından kendi dışkılarını gübre olarak kullanması çağrısında bulunuldu…
“Dışkını Gübre Olarak Kullan!”
“İnsani Gübre” İçin Talimat
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un COVID-19 pandemisinin başlangıcında sınırları kapatmasının ardından Çin’den gübre gelmesi neredeyse durduğundan, görev son iki yılda kriz seviyesine ulaştı. Ardından geçen Mart ayında Kuzey, ABD ve BM yaptırımlarına son verilmesini talep ederken Güney Kore’den gelen bağışları reddetti. Ülke genelinde Çin ile yaşanan anlaşmazlık nedeniyle gübre sorunu yaşayan Kim Jong Un’dan Kuzey Kore vatandaşlarına flaş bir çağrı geldi. Çağrıda ülkedeki gübre azlığı nedeniyle kendi dışkılarını gübre olarak kullanmaları istendi…
Evsel Gübre Üretimi Özendiriliyor
Tarımsal gübrelerini uzun yıllardır Çin’den sağlayan Kuzey Kore, vatandaşlarını ev yapımı gübre kullanımı yapmaya teşvik ediyor. Konuya ilişkin yetkililer 10 günlük bir süreç başlatırken insan dışkısından gübre üretimi konusunda vatandaşlara çağrıda bulunuyor.
Yeni Gübre Kaynağı: İnsan!
Uzmanlar “Sonunda, çiftçilikte gereken gübre üretme yükü sıradan insanlara kaldı. Hayvanlar artık rahatladı.” ifadelerini kullandı. Ayrıca belli bir kotayı dolduran vatandaşların, dışkılarıyla ticaret yapabilmesine de izin verileceği duyuruldu.
Türkiye’de akıllara durgunluk veren bir olay yaşanmadığı gün yok gibi. Hayır, hayır sabahları TV’de yayınlanan kadın programlarını kast etmiyoruz. Dükkânının soydurmak için parayla hırsız tutan bir kuyumcudan bahsediyoruz. İnanılmaz değil mi? Öyle ancak sahiden oldu bu olay…
Akıl Almaz Borç Ödeme Planı
İstanbul-Küçükçekmece’de borçlarını ödeyebilmek için akıl almaz bir plan yapan kuyumcu, 40 bin TL karşılığında anlaştığı kiralık soyguncuya dükkanındaki 700 bin liralık emanet altınları çaldırdı. Küçükçekmece Kanarya Mahallesi’nde kuyumculuk yapan U. Ş.(31), 24 Aralık 2021 günü polisi arayarak gaspa uğradığını, maskeli bir kişinin bıçak tehdidiyle bütün altınlarını çaldığını söyledi. Olay yerine giden Asayiş Şube Gasp Büro Amirliği ekipleri, kuyumcunun ifadesini aldıktan sonra güvenlik kameralarını inceledi.
Hırsız Da Soyarken Soyuldu
Soygun sırasında kuyumcunun dalga geçercesine son derece rahat tavırlar sergilediğini fark eden ekipler durumdan şüphelendi. Kamera görüntülerinden kimliği tespit edilen gaspçı H. A., düzenlenen operasyonla yakalandı. H. A.’nın polis sorgusu şüpheleri haklı çıkardı. Kuyumcu U.Ş. ile birlikte soygun için plan yaptıklarını anlatan H. A.: “Beni soygun için özel olarak kiraladı. Yaparsam karşılığında 40.000 TL vereceğini söyledi ama onu da vermedi! Soyarken soyuldum dedem yalan olmaz hani. Aslında ben hırsız değil mağdurum. Çünkü ben de soyuldum!” dedi.
Gaspçının itirafı üzerine kuyumcu U. Ş. de gözaltına alındı. U. Ş.’nin çalınan yaklaşık 700.000 TL değerindeki altınları eriterek borçlarını ödediği tespit edildi. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye çıkarılan U. Ş. ve H. A. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gün geçmiyor ki kamuoyu yeni bir sanal (internet) dolandırıcılığı haberiyle karşılaşmasın. Son örnek öğrenci kızına akıllı telefon satın almak isteyen masum bir babanın Samsun’da başına gelenler….
Samsun’unda ikamet eden iyi niyetli aile babası M. Ö., Facebook üzerinden Tokat’ta kendisini cep telefonu bayii gibi göstererek telefon ilanı veren M. P.’ye inanarak üniversite öğrencisi kızı için telefon siparişi verdi. 6 bin liraya satışa sunulan iPhone XS 256 GB telefonu, 4 bin 750 liralık pazarlıkla satın alıp, belirtilen banka hesabına havale yapan M. Ö., 3 gün sonra kargo ile 250 lira değerindeki Nokia 6100 model tuşlu telefon gelince dolandırıldığını hemen anladı. Telefonu gönderen şahıs ile temasa geçen M. Ö., şahsın cenazesi ya da hastası olması vb. saçma sapan bahanelerle oyaladığını ancak üniversite öğrencisi kızını ağlatan bu sözde kurnaz dolandırıcının peşini bırakmayacağını, gerekirse hakkını hukukta aramak için savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Yalnızca Akıllı Bir Telefonu Olsun İstiyordu, Tuşlu Oldu!
Bir akıllı telefonu olsun isteyen öğrenci kızı gibi yaşadığı olay yüzünden çok büyük üzüntü yaşayan M. Ö., “Canım kızım üniversite öğrencisi olduğu için arkadaşlarınınki gibi bir akıllı telefona ihtiyacı vardı. E ben de babasıyım. Hemen kendisine telefon siparişi verdim. Facebook’ta verilen ilandaki telefoncu olduğunu ileri süren şahıs ile anlaştık. Fiyat neredeyse piyasadakinin yarısıydı. Hiç şüphelenmedim. Ancak beklediğimiz telefon yerine piyasada satışı bile olmayan dandik, tuşlu bir telefon gönderildi. Kargo paketini açan kızımın gözyaşı döktüğü anları saniye saniye izledim. İlgili kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Çünkü şikayetçiyim, kimse benim kızımın duygularıyla oynayamaz!” dedi.
Hazır Tavuk Devi KFC, Piyasaya Bitkisel Kızarmış Ürün Sürecek!..
Faydalı-zararlı çok tartışılır ancak dünya artık ‘Sebze Temelli Beslenme’yi genel bir alışkanlık ilan etmek üzere. Vegan yeme içme düzeninde sebzeler, meyveler, patates ve mısır gibi nişastalı ürünler, fasulyeler, baklalar, kuruyemişler, çekirdekler ve sağlıklı yağlar bol miktarda tüketiliyorlar. Son dönemde popülerlik kazanan bitkisel bazlı beslenme eğilimi, pandemi dönemi ile birlikte daha da hızlandı. Araştırmalar, öğünlerde bitkisel bazlı beslenmeye ağırlık vermenin sağlık üzerinde birçok olumlu etki yarattığını kanıtlıyor. Bu yeni eğilim öyle popüler ki ABD merkezli tavuk fastfood zinciri KFC, bitkisel bazlı kızarmış tavuk ürünlerini menülerine ekleme hazırlığında…
Fastfood Zincirleri Artık Menülerine Bitki Bazlı Gıdalar Katıyor
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bitkisel bazlı beslenme trendi yükselişte!
“Çevir Bitki Kebabı, Yanmasın!”
ABD merkezli fastfood zinciri KFC, bitkisel bazlı kızarmış tavuk ürünlerini menüsüne eklemeye hazırlanıyor. Kentucky Kızartılmış Tavuk (KFC), 4 binden fazla restoranında tamamen bitkisel bazlı kızarmış tavuk ürünlerini kısa bir süreliğine servise sunacak. ‘Kızarmış Tavuğun Ötesinde’ ismi verilen özel menü, 10 Ocak’tan itibaren servis edilmeye başlanacak ve belirli bir süreyle restoranlarda sunulacak. Karışık menü ya da 12 parçalık özel menü seçenekleriyle gelecek olan bitkisel bazlı tavuk, vegan ya da vejetaryen bir yaklaşımla hazırlanmayacak. KFC, bitkisel bazlı ilk tavuklarını 2019’da çıkarmış ancak yalnızca Atlanta’daki bir restoranda test etmişti. “Amacımız ilk günden beri basitti. Dünyaca ünlü Kentucky Kızartılmış Tavuklarını bitkilerden üretmek” diyen KFC ABD Müdürü Kevin Hochman, “İki yıl sonra görev tamamlandı diyebiliriz.” açıklaması yaptı.
KFC, 4 binden fazla restoranında tamamen bitkisel bazlı kızarmış tavuk ürünlerini kısa bir süreliğine servise sunacak.
Temel Neden Çevreci Endişeler
KFC’nin sahibi olan Yum Brands zincirleri, bünyesindeki Taco Bell markasıyla da bitkisel bazlı menüler deniyor. Dünyada pek çok fastfood zinciri, hem hayvan refahı hem de çevre konusundaki endişeler nedeniyle bitki kaynaklı gıdaları denemeye başladı.
Giresun Aksu Mahallesi’nde kendisine ait berber dükkanı bulunan Bilal Temiz, çocukluğundan bu yana hobi amaçlı olarak topladığı antika niteliğindeki eşyaları iş yerinde sergiliyor.
“Tıraş olmaya değil ziyarete geliyorlar”
Müşterileri ve ziyaretçilerin eserlere yoğun ilgi gösterdiğini de vurgulayan Temiz, “25 yıldır berberlik yapıyorum. Çocukluğumdan beri hobi amaçlı antika eserleri toplamaya başladım. Bu iş yerimde de bunları sergiliyorum. İş yerimin küçücük bahçesinde de açık hava müzesi gibi yapmaya çalıştım. Burada ise eski fare kapanları, değirmen taşları, küpler, testiler mevcut. Müşterilerimi açık hava müzesiyle karşılıyorum içeri giren ise daha da şaşıyor. Zamanla da alışıyorlar. Benim dükkanıma gelenler genelde tarih konuşuyor. Herkesin ilgisini çekiyor. Tıraş olmaya değil ziyarete geliyorlar” diye konuştu.
Tarihi Eserler Bile Sergiliyor
Temiz, “Her biri 50-150 yıllık eski tip gaz ocakları, radyolar, kollu çevirmeli telefonlar, kömürlü ütüler, gaz lambaları, tabanca, tüfek ve para gibi 100’den fazla objeye sahibim. Antikaya merakım daha küçük yaşlarda başladı. İlk önce babaannemin sandığında çıkan bir avuç dolusu madeni eski parayla meraklandım. Bir süre para koleksiyonu yaptım. Daha sonra da diğer objelere yöneldim. Usta olup kendi iş yerimi açınca da müşterilerimin çevresiyle ilgim daha da arttı. Koleksiyonumun bir bölümünü sergilediğim iş yerimde özellikle Kurtuluş Savaşın’da, Kore Harbi’nde, Kıbrıs Barış Harekatı’nda kullanılan tüfeklerle hâlâ etiketi üzerinde duran 1864, 1886 yapımı tüfekler bulunmaktadır” dedi.
“Robotlar dünyayı ele geçirecek!” feryadı çoğumuzu gülümseten bir kaygı olmaktan çıkmak üzere gibi. Dijital teknolojilerin manyak bir hızla gelişmesiyle birlikte, eskiden ‘Yok canım Daha neler.!?‘ dediğimiz pek çok şey mesela yapay zekâ (düşünen robotlar), biz beğenelim ya da nefret edelim, dünya hayatına kalıcı biçimde yerleşiyor. Yine size ‘Sahi mi!?” dedirtecek bir olay Çin’de yaşandı. Yapay zekâ stratejisi alanında ilk süper güç Çin Halk Cumhuriyeti bilimcileri dünyanın ilk “Yapay Zekâ/Robot Savcı”sını geliştirildi…
Yapay zekâ stratejisi alanında ilk süper güç Çin Halk Cumhuriyeti, halkını yargılamada sorumluluğu “‘Yapay Zekâ Savcı’sı robotlara bırakıyor…
Çinli Bilim İnsanları Robot Savcı Geliştirildiğini Açıkladı
Çinli bilim insanlarının, insanların suçlu olup olmadığına ve cezasına karar verecek dünyanın ilk ‘Yapay Zekâ Savcı’sını geliştirdiklerini açıkladı. Çalışmayı yürüten araştırmacılar geliştirdikleri bu teknolojinin, davanın sözlü tarifiyle birlikte suçlamaya yüzde 97’den fazla bir doğrulukla karar verebildiği bilgisini paylaştı.
Belki De Robotlar Dünyayı Çoktan Ele Geçirdi De Biz Fark Etmedik!
Çin’de, totaliter hükümetler halk kontrolünü geliştirmek için çoktandır yapay zekâ kullanıyor ve bu teknolojiyi dünyanın dört bir yanındaki rejimlere ihraç ediyor.
İnsan tarafından tanımlanan vaka belgelerinden elde edilen 1000 farklı veriyi kullanarak şüphelileri suçlayabilen ve Şanghay’ın en yaygın suçlarından bazılarını suçlama için kullanılabilen “Sayın Yapay Zekâ Savcısı” kulağa oldukça devrimci bir teknoloji gibi gelse de bu Çin’in yapay zekâyı adalet sisteminde ilk kullanışı değil. Çinli yasa koyucular, daha 2016’da kanıtları ve tutuklama koşullarını değerlendirebilen ve bir şüphelinin genel halk için ne kadar tehlikeli olabileceğini belirleyebilen bir yapay zekâ aracı olan “System 206″yı devreye almıştı.
En Yaygın Suçlar İçin Doğru Suçlamalarda Bulundu
Sayın Yapay Zekâ Savcı’sı, Çin’in en büyük ve en yoğun bölge savcılığı olan Şanghay Pudong Halk Savcılığı tarafından geliştirildi ve test edildi. Yayınlanan araştırma sonuçlarına göre yapay zekâyla çalışan makine, kredi kartı sahtekarlığı, hırsızlık, kavga başlatma ve sorun çıkarma dahil olmak üzere Şanghay’ın en yaygın sekiz suçu için doğru bir şekilde suçlamada bulunabilir. Bu yeni teknoloji 2015-2020 yılları arasında işlenen 17 bin suçun vaka kayıtlarıyla çalışılarak geliştirildi. Herhangi bir masa üstü bilgisayarda bile çalışabilecek şekilde geliştirilen yapay zekâ, insan temelli vaka analizlerini kullanarak bir kişiye suçlama yöneltilip yöneltilmeyeceğine karar verebilecek. Çin’de beraat oranının sadece yüzde bir olduğu düşünülürse Sayın Yapay Zekâ Savcı’nın yönelteceği suçlamanın mahkumiyetle sonuçlanma oranı da neredeyse kesin olacak gibi duruyor…
Çin’in teknolojik dönüşümdeki hızı, robotların dünyayı ele geçirme ihtimalinden korkmak için belki de geç bile kalındığını gösteriyor…
Türkiye’nin İlk Kripto Para Cinneti Cinayete Dönüştü: 450 Bin Lira Kaybedince Önce Karısını Sonra Kendini Vurdu!
Kripto para birimleri artık sadece komik internet parası değiller. Cinayet gerekçesi oldular…
Bir Yanda Servet Kazananlar Öte Yanda Da Dibe Vuranlar…
Kriptoda kazanmak da kaybetmek de mümkün. Bu türev para birimine yatırım yaparak servet kazananlar da var ancak dibe vuranlar da yok değil. Güzel ülkemiz Türkiye’nin ilk kripto para cinneti, cinayete dönüştü. Adana ilimizde kripto para borsasında 450 Bin Lira kaybeden sürücü vatandaşımız Y. E. U., şeytana uyarak, ilk önce karısını sonra da kendini tabancayla vurdu!..
“Kripto Borsada Kaybettim, Âşkta Da Kaybedeyim!”
Kripto para sektöründe özellikle Bitcoin ve altcoin seçenekleri için oluşturulan vadeli işlem sözleşmeleri, finansal türev ürünlerinin başını çeker. Türev ürünleri, piyasada var olan finansal sözleşmelerinin en eski formlarından biri kabul edilir.
Adana’da kripto para borsasında 400 bin TL batıran şoför Y. E. U.’nun büyük olasılıkla “Madem kripto parada kaybettim, aşkta da kaybedeyim, eşimi ve kendimi de vurayım!..” diye düşünerek, 7 yıllık nikâhlı karısını acımadan silahla vurduktan sonra soğukkanlı biçimde intihar ettiği belirlendi.
Adana Seyhan’da Talihsiz Olay…
Çok para kazanmak trajedileri de peşinden sürükleyebiliyor. Dikkat etmek gerek…
Adana’da eşini vurup başına tabancayla ateş ederek intihar girişiminde bulunan şahsın kripto para borsasında yaklaşık 450 bin lira kaybettiği için cinnet getirdiği ortaya çıktı. Yaralı kadın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti, katil kocanın hayati tehlikesi sürüyor. Talihsiz olay Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi’ndeki müstakil bir evde meydana geldi.
Dolmuş şoförlüğü yapan Y. E. U. (28) tartıştığı 7 yıllık eşi M. Y. U.’ya (28) tabancayla ateş etti. Başından yaralanan M. Y. U., kanlar içerisinde yere yığılırken, sesler üzerine eve gelen baba H. U., oğlunun elindeki silahı almaya çalıştı. U babasına, “Seni de vururum yeminle!” dedikten sonra tabancayı başına dayayıp, tetiği çekti. Baba U.’nun ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralılar, ambulansla Seyhan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Durumu ağır olan çift, ameliyata alındı.
Psikolojik Tedavi Görüyormuş Ama…
Kripto para birimleri artık sadece komik internet paraları değiller. Çok acı ama cinayet gerekçesi bile oldular…
Çiftin, 2 ay önce ikiz bebek dünyaya getirdikleri ve olayın yaşandığı sırada çocuklarının da evde olduğu bildirildi. Olayı haber alıp eve gelen çiftin yakınları uzun uzun gözyaşı döktü. Öte yandan, Y. U’nun, yaklaşık 2 ay önce girdiği kripto para borsasında 450 bin TL kaybettiği ve bu nedenle şiddetli bunalıma girdiği ortaya çıktı. U.’nun psikolojik tedavi gördüğü, sık sık ailesi ve eşiyle tartıştığı, daima çok gergin olduğu, tüm gün cep’ten coin kurlarını takip ettiği hatta sıkı bir Yeşilaycı iken sigara içmeye başladığı ve çevresine de “Al bi’dal, bugün bendensin…” diye ikram ederek, onları da tütün tüketimine teşvik ettiği iddia edildi. Gördüğü tedavi işe yaramamış olacak ki U.’nun olaydan bir gece önce başka bir evde kaldığı ve bu evdeyken eşini ölümle tehdit ettiği de iddia edildi. Hastanede tedavi gören eş ve anne M. Y. U. hayatını kaybederken şoför baba Y. E. U.’nun tedavisi sürüyor.
Küresel ısınma derdi malum günümüzde dünyanın en büyük ortak sorunlarından biri. Bu nedenle ortaya çıkan ya da atılan her çevreci adım büyük önem taşıyor. Son olarak üretilen ‘Yaşayan’/’Canlı Tabut’ ise hem gören ve duyanlara “Pe Subhanallah! (Yüce Âllah’ın bütün eksiklik ve kusurlardan uzak olduğunu bilip bunu söylemek.)” dedirtiyor hem de akıllara durgunluk veriyor.
“Benden Geçti, Varsın Tabutum Yaşasın!” Diyecekler 1500 Euro Ateşleyecek!
Hollandalı bağımsız girişimci Bob Hendrikx (26) tarafından üretilen tabutun fiyatı ise 1500 Euro’dan alıcı buluyor.
Bob Hendrikx: “Bu İcat Geleceği Yönlendirecek!”
Cesetleri kompost’a dönüştürerek ‘Yaşayan Tabutlar’ yapan Bob Hendrikx, icadının konu ölüm de olsa insanlığın geleceğe yön vereceğine inanıyor. “Yeşil olmak için ölmek… Mantar tabutlar çevre dostu bir ölümün mü sırrı olacak? Ben icadımı yaptım. Bakalım buna başka ne katkılar olacak, bekleyip göreceğiz.” diyor. Henüz 30’unda bile olmayan Hollandalı genç mucit mantar miselyumundan “Canlı Tabut” tasarlamayı sürdürecek…
Peki “Kompost” Nedir, Neye Yarar?
Doğal gübre olarak da adlandırılan kompost, hayvansal ve bitkisel atıkların çürütülmesi ya da öğütülmesi sonucunda elde ediliyor, doğrudan gübre yerine geçmiyor ama içeriğinde toprağa verim kazandıran besin maddeleri bulunduğu için toprağın yapısal düzenini ve pH dengesini korumaya katkısı çok büyük.
ABD’de yaşayan Simon Curtis, marketten aldığı salatadan çıkan küçük kurbağayı sahiplendi. Curtis, havaların çok soğuk olduğunu ve davetsiz misafirinin birkaç gündür marulla birlikte bir kabın içinde buzdolabında yaşadığını belirtti. Marul kutusunun içinde yaşamını sürdüren kurbağanın olası geleceğini ise şimdilik belirsiz.
Günümüzde marketlerde her şey satılıyor. Salatalık marul içinde kurbağa bile(!)
ABD Oklahoma Bölgesi’nde yaşayan yazar ve aktör Simon Curtis, marketten eve dönerken kendine salata satın aldı. Ancak salatasında davetsiz bir misafir vardı: ‘Tony’ adını verdiği küçük ve yeşil bir kurbağa…
Sevimli ‘Tony’ Maruluyla Bi̇rli̇kte Yemek Kabında Yaşıyor
Amerikalı aktör ve yazar Curtis’in evlat edinerek, sahiplendiği sevimli ‘Tony’, markette içinde girdiği yemek kabının içerisinde, yanında kendine göre devasa marul yaprağı ile birlikte yaşamını sürdürüyor. Kurbağa Tony’i yakın gelecekte nelerin beklediği ise şimdilik belirsiz…
Kurbağa Tony’i yakın gelecekte nelerin beklediği şimdilik belirsiz…
Sosyal Medya yaygın adını taşıyan ve geniş halk kitlelerinin kullanımına bedava sunulan dijital teknolojilerin, hayatımızı çok kolaylaştırdığı kesin. Ancak başka bir yandan da her anımızın izleniyor olması da işin ilginç bir cilvesi. Tıpkı Sicilyalı mafya şebekesi azılı üyesi ve katil Gioacchino Gammino’nun başına gelenler gibi…
Google Maps’te Tespit Edilince Enselendi
Google Haritalar, Google tarafından sağlanan ücretsiz bir çevrimiçi harita hizmeti.
20 yıldır kaçak yaşayan İtalyan mafya patronu, Google Maps’te (Haritalar) tespit edilmesinin ardından tutuklandı. Polis, Google Street View’de bir manavın önünde Gammino’ya benzeyen bir kişinin tespit edilmesinin firarinin yakalanmasında önemli bir rol oynadığını açıkladı.
Kahramanca yakalanan suçlu, hem mafya üyesi hem de ülkesinin en çok aranan gangsterlerinden biri…
Cinayetten Ömür Boyu Hapis Cezası Vardı…
Gammino, Roma’daki bir hapishaneden 2002’de kaçtı ve bir yıl sonra cinayetten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Gammino, Stidda diye bilinen Sicilyalı bir mafya şebekesinin üyesi ve ülkenin en çok aranan gangsterlerinden biriydi. Sicilya Polisi Gammino’nun İspanya’da olduğundan şüpheleniyordu. Fakat derhal bir soruşturma başlatan, mafya patronunun El Huerto de Manu (Manu’nun Bahçesi) adlı manavın önünde bir adamla konuştuğunu gösteren fotoğraf oldu.
‘Yahu Nasıl Buldunuz Beni!?’
Fotoğraftaki kişinin Gammino olduğu, polisin şimdi kapalı olan Cocina de Manu adlı bir restoranın Facebook sayfasının incelenmesiyle doğrulandı. Sayfada, Gammino’yu aşçı kıyafetleriyle gösteren fotoğraflar bulundu ve çenesindeki bir yara izi sayesinde kimliği kesin olarak tespit edildi. Gammino’nun tutuklanmasından sonra polislere “Yahu beni nasıl buldunuz? 10 yıldır ailemi bile aramadım. Vallahi de bravo billahi de tebrikler!..” dediği öğrenildi.
Menüsüne Sicilya Mutfağı Koymuş Akıllı(!)
Sicilya’ya özgü bir yemek pişirme tarzı olan ‘Sicilya Mutfağı, Sicilya adasında 2000 yıldır süren tüm kültürlerin izlerini taşır. İtalyan mutfağıyla pek çok ortak noktası olsa da Sicilya yemeklerinde de Yunan, İspanyol, Fransız ve Arap etkileri bulunur…
İtalyan Polisi Mafyayla Mücadele Birimi Yakaladı
Gammino 17 Aralık’ta tutuklandı, ancak mafya patronunun yakalanması Çarşamba günü La Repubblica gazetesi tarafından duyuruldu. Gammino şu anda İspanya’da tutuklu ve İtalyan Polisi’nin Mafyayla Mücadele Birimi Direktör Yardımcısı Nicola Altiero yaptığı açıklamada, Şubat sonu iade edilmesini umduklarını söyledi. Kaçak gangsterin restoran menüsüne geleneksel Sicilya Mutfağı’ndan leziz örnekler koyduğu da ayrıca gözlerden kaçmadığını da sözlerine ekledi.
İtalyan Polisi’ne bağlı Mafyayla Mücadele Birimi işbaşında…