65 yaşındaki Fthiotidalı esnaf çakıyla bileklerini keserek intihara kalkıştı.
Yunanlı vatandaş bileklerini kesmeden önce “Her şeyim ödenmiş durumda, neden bana çile çektiriyorsunuz!?” şeklinde haykırdı.
Bundan birkaç gün önce hırsızların kurbanı olan 65 yaşındaki vatandaşın, OAEE’deki sorununa da dayanamayarak böyle bir girişimde bulunduğu kaydediliyor.
Olay sonrası Lamia hastanesine kaldırılan vatandaşın durumunun iyi olduğu belirtildi.
İngiltere’de iki çocuk annesi Suzie Grogan (47), 2006’da meme kanserine yakalandığını öğrenince, büyük üzüntü yaşadı.
Kötü haberi alan kadın tedavisi sürmesine rağmen öleceğini düşünerek her gününü hayatının son günüymüş gibi yaşamaya karar verdi.
Tüm birikimlerini ortaya koyan ve 50 bin sterlin (125 bin lira) borç yapan Grogan, kendisi gibi işçi olan kocası Peter ve çocuklarıyla Köln’den Roma’ya, Prag’dan Barcelona’ya tüm Avrupa’yı gezdi.
Evine 6 bin sterlin değerinde banyo, 9 bin sterlin değerinde mutfak da yaptıran Grogan, kontrol için hastaneye gidip kanserden kurtulduğunu öğrenince şok yaşadı. Grogan, şimdi kara kara borçlarını nasıl geri ödeyeceğini kara kara düşünüyor.
Uykusuzluğun personelin performansına etkilerinden endişe eden ABD şirketi Aetna, çalışanlarının her gece en az 7 saat uyumaları karşılığında ödül veren bir plana imza atmalarını teşvik ediyor.
Bu plana katılan Aetna personeli en az 7 saat uyudukları her 20 gece için 25 dolar kazanabiliyorlar. 12 aylık sürede en fazla 300 dolarlık bir üst limit bulunuyor.
2009’da başlatılan programa geçen yıl 25 bin personelin 12 bini katıldı. Bu sayı 2014’te 10 bin civarındaydı.
Çalışanlar şirketin bilgisayarlarına bağlı bir bileklikle uykularını otomatik olarak kaydebildikleri gibi manuel olarak da her gece uyku saatlerini kayda geçirebiliyor.
Aetna’nın personel avantajlarından sorumlu başkan yardımcısı Kay Mooney bu uyku programının “personelin takip etmesini istediğimiz pek çok sağlıklı davranışlardan biri olduğunu” söyledi. Spor yapan şirket çalışanlarına ek fon sağlanıyor.
Uykusuzluğun bedeli yılda 63 milyar dolardan fazla
Aetna’nın programı uyumanın işimiz üzerinde önemli etkileri olduğu yönündeki araştırmalarla ilgili.
Amerikan Uyku İlacı Akademisi’nin 2011’deki raporuna göre sadece ABD’de ortalama bir işçi uykusuzluk nedeniyle yılda 11.3 çalışma günü yani 2 bin 280 dolara denk gelen verimlilik kaybı yaşıyor.
Bu ABD ekonomisi için yıllık 63.2 milyar dolar düzeyinde bir zarar demek.
Salatalık, imamı işinden etti
Kayseri’nin Hacılar İlçesi’nde bir camide imam olarak görev yapan 39 yaşındaki F. M., önceki gün sahurda rahatsızlanınca ambulansla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. İddiaya göre burada yapılan cerrahi müdahale ile makatından salatalık parçası çıkarılan imam F. M.’yi açığa alan müftülük soruşturma başlattı.
Kayseri’nin Hacılar İlçesi’nde meydana gelen olayda, imam F.M. şiddetli karın ağrısı ile Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Makatında kanama şikayetiyle acil servise alınan imam F.M.’ye yapılan tetkikler sonucu cerrahi müdahalede bulunuldu. İddiaya göre imam F.M.’nin tedavisinde makatından salatalık parçası çıkarıldı. Hastane kayıtlarına, ‘Anüste ve rektumda kanama ile makatta yabancı cisim’ tanısıyla geçen cerrahi olay sonrası imam dün taburcu edildi.
Soruşturma başlatılınca açığa alındı
Konu yerel basında yer alınca Kayseri Müftülüğü hakkında soruşturma başlattığı imam F. M.’yi açığa aldı. Müftülük yetkilileri soruşturmanın hem kendileri, hem de Kaymakamlık tarafından yürütüldüğünü belirtti.
Bu arada imam F.M.’nin devlet büyükleri, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İmam Hatip okullarına ait paylaşım ve fotoğrafların yer aldığı sosyal medya hesabını, bu gelişmeler üzerine kapattığı görüldü.
30 yaşındaki Christina Torino-Benton, Montreal’deki bir kilisede yapılan tören sırasında rahip konuşurken ağlayan kızı Gemma’yı emzirerek susturdu.
Benton, kızını emzirme konusunda asla “sırası değil” gibi bir yaklaşım içinde olmayı düşünmediğini söyledi.
Christina Torino-Benton kızının sıcak havada uykusuz kaldığını ve bir anne olarak yapması gereken ne ise tam da onu yaptığını anlattı.
Torino-Benton’ın Facebook‘ta paylaştığı bu fotoğraf binlerce beğeni aldı.
Daha sonra bir çok kadın, gelinlikleriyle bebeklerini emzirirken çekilmiş fotoğraflarını paylaştı.
Benton, Facebook’tan gelen destek mesajlarından çok etkilendiğini, kilisede çocuk emzirmeye tepki gösteren yorumları ise oldukça yadırgadığını söyledi,
“Tanrının bana verdiği bir bebeği emzirmekten daha doğal ne olabilir ki?” dedi.
Alman radyolog Carl Tanzler, 1933’te çalıştığı hastaneye gelen tüberküloz hastası Elena De Hoyos’a aşık olur. Hoyos, Tanzler’in aşkına rağmen hastalığı sırasında başka biriyle evlenir, bir de bebek düşürür. Sağ olduğu müddetçe Tanzler’e karşılık vermez ve iki yıllık verem tedavinin sonunda ölür. Zaten esas hikâye de bundan burada başlar!
“Rüyalarımda benimle konuşan genç kadın işte buydu!”
Carl Tanzler, bir insanın hissedebileceği duygu yoğunluğunun çok ama çok üstünde bir aşkla doluydu. Rüyalarına bir kadın giriyor, onunla rüyasında evleniyor ve hatta çocukları bile oluyordu. Carl Tanzler, Alman bir radyolog. 1933 senesinde çalıştığı hastaneye tüberküloz hastası bir kadın geliyor, Elena de Hoyos. Ve sonrasında Carl, bir insanın bir başka insana karşı hissedebileceği, sadece zihnen hastalıklı olan birisinin yaşayabileceği en yüksek hissiyatı duymaya başlıyor Elena’ya karşı. “Daha önce rüyalarımda benimle konuşan genç kadın işte buydu, saçları da aynı böyleydi” diyor çevresine karşı.
Ve Elena’nın iki sene kadar süren tedavisi boyunca kadına saplantılı bir aşk beslemeye devam ediyor. Üstelik tedavi süresinde genç kadının başkasıyla evlenmesine, arada bir çocuk bile kaybetmesine rağmen, Tanzler vazgeçmiyor.
Elena, hayatta olduğu süre boyunca Tanzler’e sevgi anlamında bir karşılık vermiyor ve veremden ötürü 2 senelik tedavinin sonunda maalesef ölüyor. Fakat bu ölüm Tanzler ve Elena arasında yaşanacak aşkın sonu değil, başlangıcı oluyor…
Elena’nın cansız bedenini bir formaldehitin içinde saklayıp her gece onu ziyaret etmeye başlaması, hikayenin yüz kızartıcı tarafının başladığı nokta olarak kabul ediliyor.
Mezarlığa nakledilen cesedi Tanzler, bir gece Elena’nın cesedini mezarından kaçırıp evine naklediyor.Ve zaten akıl almaz durumda olan olaylar, çok daha ilginç bir hal alıyor.
Tanzler, Elena’nın cesediyle, Elena’nın kız kardeşi gerçeği öğrenene ve cesedi alana kadar tam yedi yıl boyunca yaşıyor. Ve bu süre içinde ceset yavaş yavaş çürüdüğünden, ceset üzerinde usanmadan düzenlemeler yapmış.
Piyano telleriyle kemiklerini tutturuyor, gözlerini alıp yerine cam gözler yerleştiriyor, cildini ipek ve mum ile işliyor ve hatta çürümesinin kokmasını gizlemek için parfümler kullanıyor.
Elena’nın kardeşi durumdan haberdar olduktan ve ceset kurtarıldıktan sonra, yetkililer Carl Tanzler’i nekrofili suçundan dolayı tutukluyorlar.
Salıverildikten sonra ise cesedin doğal boyutlarında bir kukla yapıyor.
Ve bu kukla, onun saplantısından vazgeçmemesinin en esaslı göstergesi olarak kabul ediliyor. Tanzler, ceza evinden çıktıktan sonra bir de kitap yazıyor ve Elena anılarını da zaten bu kitapta anlattığın için dünya bundan haberdar olabiliyor.
Kalp krizinden öldüğü belirlenen Çetinkaya’nın cenazesi doğrudan mezarlığa götürülüp, öğlen kılınan namazın ardından toprağa verildi.
Yalnız yaşayan üç çocuk annesi Münevver Çetinkaya’nın üç gündür ortalıklarda görünmemesinden şüphelenen yakınları durumu polise bildirdi. Bunun üzerine Çetinkaya’nın Pelitlibağ Mahallesi, Hürriyet Caddesi’ndeki bir apartmanın yedinci katındaki evine gelen polis ekipleri, kapıyı açan olmayınca çilingir çağırdı.
Çilingir yardımıyla eve giren polis, Çetinkaya’nın cesediyle karşılaştı. Kalp krizinden öldüğü belirlenen Çetinkaya’nın cenazesi, 115 kilo olması ve merdivenlerin dik ve darlığı nedeniyle sedyeyle evden çıkartılamayınca, itfaiyeden yardım istendi.
Çetinkaya’nın sepetli itfaiye aracıyla yedinci kattaki evinin balkonundan alınan cenazesi, cenaze aracıyla Gümüşler Mezarlığı’na götürülerek, öğlen kılınan namazın ardından toprağa verildi.
Cerrah hastasının sağlam ayağını kesti…
Başkent Bakü’de Azerbaycan’da diyabet nedeniyle sol ayağının kesilmesine karar verilen 82 yaşındaki Terlan Eliyeva, ameliyat sonrası şok yaşadı. Çünkü hasta olan sol ayağı yerine sağlam olan sağ ayağını kaybetti.
Azerbaycan Sağlık Bakanlığı Angioloji ve Mikrocerrahi Merkezi’nde, Doktor Valeh Kerimov tarafından muayene edildikten sonra Eliyeva’nın sol ayağına kangren teşhisi koyuldu. Çözüm olarak da kangrenli ayağın kesilmesine karar verildi.
Teşhisin ardından hasta ameliyata alındı. Her şey buraya kadar normalken, ameliyattan çıkan yaşlı kadını gören yakınları gözlerine inanamadı. Çünkü, yaşlı kadının iltihaplı olan sol ayağı yerine sağlam olan sağ ayağının kesildiği fark edildi.
Angioloji Merkezin Başhekimi Azer Şemseddinski ise ANS PRESS-e açıklamasında gerçeği doğruladı. O meseleden haberi olduğunu ve hala şokta olduğunu söyledi.
Hatayı itiraf etti
Operasyonu gerçekleştiren Dr. Valeh Kerimov, hastanın her iki ayağında da kangren olduğunu ifade ederek, mekanik bir hata nedeniyle hastanın sol ayağının yerine sağ ayağının kesildiğini itiraf etti.
Kerimov, ‘‘82 yaşındaki kadının hiçbir ayağına kan gelmiyor, kangren var. Sol ayakta süreç daha fazla, sağ ayakta ise azdır. İki ayaktan biri – sol ayağı daha önce kesilmeliydi. Hastanın hayatını kurtarmak için acil ameliyat edildi. Operasyon sırasında mekanik hatadan dolayı yanlışlıkla sağ ayağı kestik. Zaten hastanın sol ayağı da normalde kangrenden dolayı kesilmeliydi. Sonuç böyle oldu” şeklinde konuştu.
Bir ay boyunca düzenli olarak günaşırı sırtından bardak çektiren adamın sırtında yanıklar ve de delikler meydana geldi.
Çin’de bir adam sırtına bardak çektirince sırtında delikler oluştu. 63 yaşındaki Li Lin isimli adama bardak çektirmenin donmuş omzuna iyi geleceğini söylediler.
Adam bir aydır aynı yerde her gün bardak çektirdiğini söyledi. Seansların her birinde bardaklar aynı yerlere yerleştirildi. Son 10 günde bardakların yerlerinde kabarcıklar oluşmaya başladı.
Li tedaviye son vermek yerine eşinden sırtına yağ ile masaj yapmasını istedi. Gittiği son seanstan dönerken kendini kötü hisseden ve ateşi yükselen adam hemen hastaneye koştu.
Xie Liang isimli doktor, Li’nin acil servise geldiğinde 37.7 derece ateşi olduğunu ve sırtının tamamen şiş olduğunu bildirdi. Muayenenin sonucunda ise vücudunda bakteriyel enfeksiyon bulundu. Doktorlar eğer hemen hastaneye gelmeyip bardak çektirmeye devam etseydi kan zehirlenmesiyle karşı karşıya kalabileceğini söyledi. Li’nin hayati tehlikesi yok ve durumu iyiye gidiyor.
“Bardak Çekme” Nedir?
Bardak Çekme ya da diğer tanımlarıyla Kupa çekme, kupa tedavisi ve Vakum Terapisi; kişinin akupunktur noktaları uyarılarak yapılan tedavi yöntemi olarak biliniyor.
Anadolu’da da kullanılan yöntemin Çin ve Moğolistan bölgesinde bulunan Uygur Türkleri’nin bu tedavi yöntemini ilk kullananlar arasında yer alıyor. Bardak içerisindeki oksijenin tüketimesi esasına dayanan yöntem için eskiden Anadolu’da kağıt ya da alkollü pamuk kullanılmış. Günümüzde pompa ile içerisindeki havanın alınması esasına dayanan aletler yapılmış.
Yararları olarak şunlar sıralanabilir:
Cilt altı kan dolaşımını artırma, Kas gevşetici etki, Kan dolaşımını artırmak, Toksinlerin ve karbondioksitin dışarı atılmasına yardımcı olmak.
Bu arada Hacamat olarak geçen kanatma uygulaması da Türkiye’deki popüler bardak çekme yöntemlerinden biri.
Uzmanlardan Uyarı
Uzmanlar, bardak çekme uygulamasının ciltte yanığa ve enfeksiyona neden olduğu için bardakların her seferinde farklı noktalara yerleştirilmesi konusunda uyardı.
Haberimizin manşet resminde yer alanlar, 8 yaşındaki oğlu Gabriel Marshall ve ona sarılmış 28 yaşındaki babası Josh Marshall.
2015 Mart ayında, Gabriel’e, anaplastik astrositom olarak adlandırılan ve oldukça nadir görülen bir beyin tümörü türü olan kanser formu tanısı konuldu. Ve baba Josh Marshall, oğlunun kanser ameliyatı korkusunu yenmesi ve içine kapanmaması için kafasına aynı onu kafasındaki gibi bir dövme yaptırdı.
Beynindeki tümörle yaşamakta olan Minik Gabriel’in son dönemde gerçekleşen beyin taramaları gösteriyor ki o tedavi olmak için artık çok daha azimli ve de kararlı. Sevginin gücü tam da bu değilse başka nedir!?..
