Tecavüz korkusuna karşı çareler geliştirmeye çalışan iç çamaşırı üreticileri, geçtiğimiz aylarda tecavüzcüye elektrik şoku uygulayan külotu tanıttıktan sonra şimdi de kesilemeyen veya dışarıdan zorlamayla çıkarılamayan bir külot icat etti.
Merkezi New York’ta bulunan AR Wear firması tarafından üretilen külot, makasla veya bıçakla kesilemiyor ve sahibi istemedikçe zorla çıkartılamıyor. Ayrıca her bedene göre ayarlanabiliyor.
Kadınları tecavüze karşı bilinçlendirmeyi amaçlayan Nyack adlı bir kadın kuruluşu tarafından da desteklenen külotun tanıtım filminde, tecavüzsavar külotu giyen kadınların geceyarıları sokağa rahatça çıkarak koşabileceği, tek başına rahatça dolaşabileceği ve gece kulübünde içebileceği ve riskli bölgelere çekinmeden girip çıkabileceği belirtiliyor.
Ürün satışı yapan bir televizyon kanalının düzenlediği yarışmaya Rize’den telefonla katılan ve cevapladığı soru karşılığında indirimli cep telefonu satın alan F.Ö.’ye gönderilen telefon paketinden soyulmuş salatalık çıktı.
Rize’de yaşayan F.Ö., bir süre önce ürün satışı yapan bir televizyon kanalındaki yarışmaya telefonla katıldı, cevapladığı bir soru ile 179 liraya indirimli akıllı telefon satın aldı. F.Ö.’nün kapıda ödemeyle teslim aldığı telefon paketinden, salatalık ve telefona ait bir bağlantı kablosu çıktı.
Dolandırıldığını belirten F.Ö., Tüketici Hakları Hakem Heyeti’ne şikayette bulundu. Konuyla ilgili inceleme başlatıldı.
FIFA Dünya Kupası C Grubu maçında Fildişi Sahili, Japonya’yı 2-1 yendi
Arena Pernambuco Stadı’nda oynanan karşılaşmada Japonya, Honda’nın ayağından 16. dakikada bulduğu gol ile 1-0 öne geçti. İlk yarı bu skorla sona erdi.
İkinci yarıda baskısını artıran Fildişi Sahili, Didier Drogba’nın oyuna girmesiyle adeta coştu. Art arta iki gol bulan Afrika ekibi 2-1 öne geçti. 64. dakikada Wilfried Bony ile 1-1’lik beraberliği yakalayan Fildişi Sahili, 66. dakikada Gervinho ile 2-1 öne geçti. Mücadele Fildişi Sahili’nin 2-1’lik üstünlüğü ile tamamlandı.
Bu skorla Fildişi Sahili hanesine 3 puan yazdırırken Uzakdoğu temsilcisi ilk maçtan boynu bükük ayrıldı.
Japon seyirciler stattan ayrılmadan önce çöpleri topladı!
Japonya iyi başladığı maçta Fildişi Sahili’ne 2-1 yenilirken Japon taraftarlar maç sonunda stadyumda oturdukları yerleri temizleyip stattan öyle ayrıldı.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Musul’da Irak ordusunda görev yapmış asker ve polisler için ”Tövbe noktaları” belirlediği bildirildi.
Musul’daki bir aşiret kaynaklarından aldığı bilgiye göre IŞİD, Irak ordusunda görev yapmış asker ve polislerin tövbe etmesi için şehrin doğusunda, batısında ve 30 kilometre güneyde bulunan Hamam el-Alil kasabasında birer nokta belirledi.
Kaynaklar, IŞİD’in tevbe edenleri affettiğini ve böylece kendi safında savaşa çekmeye çalıştığını öne sürüyor.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) güçlerinin, Musul’u hedef alan saldırısından önce Irak ordusundaki komutan ve askerler, silahlarını bırakarak bölgeyi terketmişlerdi. Irak ordusunun geride bıraktığı silah, mühimmat ve askeri araçlara peşmerge ile kimliği belirsiz kişiler el koymuştu.
Altı çocuk annesinin peşine takılan cani, kadını öldürdükten sonra cesedini yedi. Katili kurbanın ‘imdat’ mesajı ele verdi.
Tennesssee eyaleti dünyayı sarsan yamyam dehşetine sahne oldu. Gregory Scott Hale (37) adlı zanlı bir kadını öldürmek, cesede zarar vermek ve cesedin bir kısmını yemek suçuyla tutuklandı. Korkunç olay önceki gün yaşandı.
Lisa Marie Hyder adlı 6 çocuk annesi kadın eşine, ‘tuhaf görünümlü bir adam tarafından takip edildiği’ mesajını gönderdi. Hayder’a ulaşamayan eşi durumu polise bildirdi. Polis 1 gün sonra 36 yaşındaki kadının ceset parçalarını bir arazide buldu.
Cesedi parçalara ayırıp yemiş
Kadının öldürülmeden önce katil hakkındaki ‘tuhaf görünümlü’ sözünden yola çıkan polisler, cinayet mahalline en yakın bölgede yaşayan satanist Gregory Scott Hale’nin evinde arama yaptı. Halle’nin evinde kurbana ait kesik baş ve ceset parçaları bulundu. Cinayetin bazı ayrıntıları bölge savcısının açıklamaya yapamayacağı kadar dehşet vericiydi. Hale cesedi parçalara ayırmadan önce öldürdüğünü ve bir kısmını gömdüğünü kalan kısmını da yediğini itiraf etti.
Kars’ta düzenlenen Uluslararası Kültür ve Turizm Günleri etkinlikleri kapsamında organize edilen ‘Kaz Güzellik Yarışması’nda ilginç görüntüler ortaya çıktı.
İşte ‘Kaz Güzellik Yarışması’
Kars’ın tanıtım günlerinin açılışı Hükümet Konağı önünde yapılan konuşmalar, halk oyunları ve halaylarla başladı. Havanın yağışlı olması nedeniyle kısa tutulan programda Kaz Güzellik Yarışması’na geçildi. 4 gün sürecek olan yarışmaya günler öncesinden hazırlanan 10 kaz, sahiplerinin de yardımıyla podyuma çıktılar. Kaçmamaları için demir korkuluklarla kapatılan podyumda kırmızı halı üzerinde objektiflere poz veren kazlar renkli görüntülere sahne oldu. Hantal yürüyüşleriyle dikkat çeken ve sahipleri tarafından süslenen kazlar bir yandan güzellikleriyle dikkat çekerken diğer yandan da kanat çırpıp objektiflere poz verdiler. Kazlardan bazıları boyunlarına asılan süslerle uğraşırken, bazıları da sahiplerinin ellerinden kaçtı. Güçlükle yakalanan kazlar yeniden podyuma getirildi. Gelinlik giydirilen, ayak bileklerine ve gagalarına süsler takılan kazlar büyük ilgi gördü.
Jürinin değerlendirmesinin ardından ilk üçe giren kazların sahiplerine birer adet altın hediye edildi. Vali Günay Özdemir, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta (MHP), Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk tarafından hediyelerin dağıtılmasının ardından etkinliğin ilk günkü programı sona erdi.
İngiltere’nin başkenti Londra’nın kalburüstü semtlerinden birindeki bir apartmanın 6. katındaki balkonda seks yapan liseli gençler dengelerini kaybedip aşağı düşerek beton zemine çakıldı.
İngiltere’nin en pahalı özel okullarından biri olan ve daha çok zengin yabancı çocuklarının rağbet ettiği özel Bellerbys College’da okuyan 19 yaşındaki Rus Anastasia Tutik ile 18 yaşındaki soyadı henüz tespit edilemeyen Meksikalı Miguel, dönem sınavlarının tamamlanması dolayısıyla Londra’nın güneydoğusundaki Debdford semtinde Thame nehrinin kıyısındaki bir apartmanda arkadaşlarının verdiği partiye katıldılar.
Dairede verilen partide tanıştıkları belirtilen liseli gençler alkol aldıktan sonra balkona çıkarak seks yapmaya başladı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, işi fantezi noktasına götüren Miguel, genç kızı bir ara kollarından tutup balkonun trabzanına çıkardı.
Bu halde seks yapmaya devam eden çift bin anda dengelerini kaybederek 6. kattan aşağıdaki havuzun yanındaki beton zemine kurşun gibi çakıldı. Polis yaklaşık 20 metreden betona çakılarak kan gölü içinde kalan gençlerin anında hayatını kaybettiğini bildirdi.
İsveç’in Nässjö ilinde yaşayan Lennart İsraelsson insanların düşlerini gerçekleştirebilmek için hiç bir zaman geç kalmadıklarının yaşayan kanıtı. Şubat ayında 98 yaşına giren İsraelsson, “Artık politika yapmanın zamanı geldi” diyerek Eylül ayında yapılacak olan yerel seçimlerde belediye meclis üyeliğine aday oldu.
İsraelsson köylü partisi olarak kurulan ve oylarının çoğunluğunu halen kırsal kesimlerden alan Center (Merkez) Partisi’nden aday olmasını bir çiftlikte doğmasına ve 1930’lu yıllarda çiftliklerinde çalışmasına bağlıyor.
Nässjö’de bir zamanlar oldukça güçlü olan ve 1970’li yıllarda 16 belediye meclis üyeliğine sahip olan Merkez Partisi’nin sandalye sayısı 2000’li yıllardan beri 5’e düşmüş durumda. İsraelsson seçim listesinde 7. sırada bulunmasına rağmen seçileceğinden emin. Seçilebilmek için kampanya yürütüyor ve Nässjölülerden oylarını kullanırlarken kendi adını işaretlemelerini istiyor.
Seçildiği takdirde hangi sorunlara öncelik vereceği sorumuzu “Ben köyde doğdum ve büyüdüm. 1930’lu yıllarda zenginlerin çiftliklerinde tutma olarak çalıştım. Tarım insanlar için en büyük beslenme alanı. Ama artık tarıma ve köylülerin sorunlarına önem verilmiyor. Ben tarım ve çiftçilere daha fazla kaynak aktarılması için aday oldum” diyerek cevaplıyor.
HİÇ BİR ZAMAN İÇKİ VE SİGARA KULLANMADIM
Politikaya atılmak için 98 yaşın fazla sayılamayacağını, dinç ve sağlıklı olduğunu, gözlük kullanmadan gazete okuduğunu söyleyen İsraelsson, “Hiç bir zaman içki ve sigara kullanmadım. Bazıları bunların yaşamda önemli olduğunu söylüyor ama ben onlarsız yapmayı başardım. Onun yerine dans ettim ve bilmece çözdüm. Halen de yapıyorum. Çok şey yaşadım ve bunların çoğunluğu hoş şeylerdi. En kötü şey eşimi yitirmemdi ama insan yaşamını sürdürmek zorunda” diyor. Her gün en az bir saat yürüyüş yaptığını ve haftada bir kez dans ettiğini söylüyor.
Çiftliklerde tutma olarak çalıştıktan sonra 1940’lı yıllarda Devlet Demir Yolları’nda (SJ) makasçı olarak işe başlayan İsraelsson, işçi olarak çalıştığı yıllarda işçilerde görülmeyen bir girişimde bulunmuş. 600 kronuyla Sandvik adlı şirketten 5 hisse senedi satın almış.
Hisse senetleri değer kazanan İsraelsson bir anda milyoner olmuş. Yoksullara, eğitim görüp de para sıkıntısı çekenlere yardımcı olmak amacıyla 4 ayrı vakıf kuran İsraelsson, 90. yaşına girdiğinde 150 milyon kronluk servetinin çoğunluğunu vakıflara bağışlamış.
“Geriye 20-30 milyonum kaldı. O kadar para benim cenaze masrafların için yeter” diyen İsraelsson, Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili ne düşündüğü sorumuzu “Türkiye’ye hiç gitmedim ama orada insan hakları ihlalleri yaşandığını biliyorum” diyerek cevaplıyor.
İspanya ilginç bir doğuma sahne oldu. Valladolid kentinde doğum yapan bir köpeğin yavrularından ikisi yeşil doğdu.
Köpeğin sahibi Aida Vallelado Molina, “Onları ilk gördüğüm zaman inanamadım. Önce köpeklerin kirli olduklarını sandımı ve onları temizlemeye çalıştım. Ancak yeşillikleri gitmedi” diye konuştu.
Köpeklerden dişi olanı ölürken erkek olanı halen hayatta. Ancak onun da sağlığının iyi olmadığı belirtiliyor. Madrid Compultense Üniversitesi yetkilileriyle iletişime geçen yerel gazete Laguna Al Dia, üniveriste yetkililerinden bunun bilim literatürüne geçebilecek bir olay olduğu bilgisini aldığını yazdı.
2012’de de bir Labrador yavrusu yeşil renkte doğmuştu. Benzeri bir olay 2008’de New Orleans’ta rapor edilmişti.
İspanya’nın kuzeyindeki Vitoria kentinde türbanı ile havuzda yüzmeye kalkışan kadın belediye başkanının talimatı ile sudan çıkarıldı
İspanya’da sıcakların artması ile havuzda serinlemeye çalışan Müslüman bir kadının üzerindekilerini çıkarmadan suya girmesi etraftakilerin tepkisini çekti.
Müslüman kadını havuzdan çıkarmak isteyen halk “burası İspanya Arap ülkesi değil, havuzun bir adabı var” sözleri ile olayı belediyeye taşıdılar. Bunun üzerine tartışmaya son noktayı koyan Vitoria kenti Belediye başkanı Javier Maroto bir kararname çıkartarak il sınırlarındaki hiç bir havuza dini gerekçelerde dahil tesettürlü girilemeyeceğini duyurdu. Tesettürü bir sokak giysisi olarak tanımlayan bildiride havuzda sadece mayolu yüzülebileceğini buna uymayanların ise olay yerinden derhal ayrılması gerektiğine işaret edildi.
Vitoria Belediyesinin aldığı bu karar üzerine diğer kentlerde de aynı uygulama yapılacağına dikkat çeken gazeteler bunun din karşıtı bir girişim olmadığını vurguladılar. Olayın basında yer alması ile okuyucu köşelerine tepkilerini dile getiren binlerce İspanyol ise kendilerinin nasıl bir Müslüman ülkesinde bir camiyi ziyaret ederken ayakkabıların çıkartılması isteniyorsa burada da havuza ve denize girerken üstlerinin çıkartılması aynı anlama gelir yönünde yorum yazdılar.