Kategori arşivi: Yaşam

“Pohumu Ye” Oldu Sana “Pohumu İç”!

 Gübreden İçme Suyu!

Usta oyuncu Şener Şen’in; Nesli Çölgeçen imzalı “Züğürt Ağa” filmindeki unutulmaz replik “Ağa pohu üstüne poh olur mu?!” sanırız hâlâ zihinlerdedir. İşte bilim yeni bir mıucizeye imza atarak, Yavuz Turgul’un senaryosunu biraz değiştirdi. Gübreyi içme suyuna dönüştürdü!

ABD’de Bilim İnsanları, Gübreyi İçme Suyuna Dönüştürdü!

Gübreden içme suyu ABD’de bilim adamları, gübreyi içme suyuna dönüştürmeyi başardı.

Michigan Üniversitesi’nden bilim adamları, biyogaz üretimindekine benzer bir sistemle gübrenin içindeki suyu, içme suyuna dönüştürdü ve böylece gübrenin çevreye olan zararlı etkisinin azaltılması konusunda bir adım daha atmış oldu.

Bilim insanlarından Steve Safferman, gübrenin yaklaşık yüzde 90’ının sudan, yüzde 10’unun çok sayıda besin, karbon ve hastalığa yol açan maddelerden oluştuğunu belirtti. Safferman, geliştirilen yöntemle gübrenin içerdiği sudan ayrıştırılarak hayvanlar tarafından içilebilecek kadar temiz bir su elde edildiğini vurguladı.

Sistem sayesinde 378 litre gübreden 190 litre su elde edilebiliyor. Gübreden su elde edilmesi tasarrufun yanı sıra evrenin korunmasını sağlıyor.

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2006’da yayımladığı bir rapora göre, organik bir kirletici olan gübre, sera etkisine yol açan en önemli 4. gaz olan azot hemioksit salımının yüzde 65’inden sorumlu.

Sistemin yıl sonunda bir şirket tarafından piyasaya sürülmesi bekleniyor.

images

Düğün Salonu’nda Balıkçı Fantezisi!

Gelin ve Damadı Uçuruyorlar

Trabzon’un Sürmene İlçesi’ndeki düğün salonu işleten 2’si kardeş 3 kişi, gelin ve damadı salonun ortasında balıkçı kayığına bindiriyor.

Sürmene’deki 100’üncü Yıl Düğün Sarayı’nı işleten İsmail ve Hasan Kılıç kardeşlerle arkadaşları Mustafa Mehmetoğlu, ilginç bir yöntem geliştirdi. 3 işletmeci, 3 metre uzunluğundaki kayığı çelik halatlarla tavana monte ettikleri raylı sisteme bağladı. Kayığın ileri- geri ve aşağı- yukarı hareket etmesi için motorlu sistem kullanan işletmeciler, geliştirdikleri sistemle, kayığı 6 metre yüksekten 15 metre boyunca taşıyarak salona indiriyor. Gelin ve damada düğün öncesi prova yaptıran işletme sahipleri, böylece çifti en heyacanlı gecelerinde kayıkla salonun ortasına inmeye alıştırıyor.

İsmail Kılıç, “Değişikliler hep büyükşehirlerde ortaya çıkar, sonra bize gelirdi. Şimdi modayı biz çıkarttık, diğer şehirlere yayılacak. Bu sistem Türkiye’de ilk. Lise mezunuyuz. Sistemi kurmadan önce mühendislere danıştık ama onlar bize ‘Olmaz’ dedi. İki motorlu makaralı sistem geliştirdik. Bir motor kayığı ileri ve geri, diğer motor ise aşağıya ve yukarıya hareket ettiriyor. Gelin ve damada bir gün önce prova yaptırdıktan sonra ‘Vira Bismillah’ diyerek salonun ortasına indiriyoruz” dedi.

‘KORKULACAK BİR ŞEY YOK’

Kayığa binenlerin korkmasına gerek olmadığını ifade eden Kılıç, “Uçak inerken sallanıyor ama bizim kayığımız sallanmıyor. Kayık salonun ortasına ilerlerken çift ellerindeki çikolataları misafirlere atıyor. İlçemize ve ilimize yakışacak bir düğün salonu ve sistem yaptık” diye konuştu.

2

3

Çobanlardan enerjide seyyar çözüm: Eşektrik!!!

Yaylada yaşayanlar ve çoban barınakları için İzmir Koyun Keçi Birliği ile birlikte ‘Sosyalleşme ve Bilinçlenme’ başlıklı proje üreten Sergün, 5 ile 7 Kw gücündeki taşınabilir sistemi ulaşımın olmadığı yerlere dahi eşek sırtında elektrik götürüyor. Yaklaşık 2 bin 800 lira maliyeti olan sistemi kurmak isteyen çobanlara, kırsal kalkınma desteklemeleri programı kapsamında yüzde 50 hibe veriliyor.

Çobanlar bize duacı

21’inci yüzyıl Türkiyesi’nde elektriği gerektiği durumlarda eşekle taşıdıklarını vurgulayan Sergün Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Uğurluel “Tüketicilerimize fayda ve hayatlarına kolaylık sağlayan ürünler sunduk. İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Türer’in talimatı üzerine portatif solar paketler geliştirerek onların işi doğrultusunda ihtiyaç ve tüketim doğrultusunda çoban çantası, göçer paket, çiftlik seti gibi isimler verdik. Maalesef Türkiye’de çoban barınaklarının yaşam şartları düşük, teknolojiden uzak. Bazı durumlarda ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmek için eşekleri yük aracı olarak kullanıyoruz. Solar paketleri kurduğumuz yerlerin bazılarında elektrikle ilk defa tanışan vatandaşlarımız var. Solar paketleri kullanmaya başlayan çobanlarımız sık sık arayarak bize dua edip teşekkürlerini sunuyorlar” dedi.

Cebinde 20 bataryayla gezen üyemiz vardı

Özer Türer, üyelerinin çoğunluğunun çok zor şartlarda yaşadığını ifade ederek, gündemden uzak ve dünyada olup biteni geç öğrendiklerini söyledi. Türer “İletişim kurabilmek için haftada bir şehre inip telefon bataryalarını şarj ediyorlar. Cebinde 20 bataryayla gezen üyelerimiz var. Sayalarında lüks lambasıyla aydınlatma yapıyorlar. Haftada 2 piknik tüpü tüketiyorlar. Ortalama aylık aydınlatma maliyetleri ise yaklaşık 100 lirayı buluyor. Sergün ile yaptığımız protokol ile üyelerimiz artık nitelikli solar paketlere sahip oluyorlar. Sayaları ve çiftlikleri artık ışıl ışıl. Televizyon ve internet sayesinde artık dünyadan anında haberdar oluyorlar” diye konuştu.

100620140143170691674_2

Böcek toplayan turiste 35 bin lira ceza

Giresun’un Dereli ilçesinde böcek toplayan Rusya vatandaşı B. S.’ye 35 bin 193 lira para cezası kesildi.

Geçen 6 Haziran cuma günü Kümbet Yaylası’nda yabancı uyruklu bir kişinin böcek topladığı yönünde yapılan ihbarı değerlendiren polis ekipleri, muhendis olduğunu beyan eden B.S.’yi gözaltına aldı.

Bu kişinin üzerinde ve eşyalarında yapılan aramada, 50’si cam şişelerde, 80’i de kağıda yapıştıılmış halde olmak üzere 130 böcek ele geçirildi. ’B.S., Biyolojik çeşitliliği yoketmek, tahrip etmek ve hayvan örnekleri toplamak’ suçlamasıyla 35 bin 193 lira idari para cezasına çarptırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

090620141759407302265_2

 

600 yıllık topları Cumhurbaşkanı için boyatmış!

Cumhurbaşkanı geliyor diye 600 yıllık topları boyatmış!

Bodrum Kalesi’nde Cumhurbaşkanı ‘makyajı’ yapılmış

Dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Bodrum Kalesi’ndeki Sualtı Arkeoloji Müzesi girişindeki surlar ile 600 yıllık Osmanlı toplarının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 4’üncü Türk Konseyi Zirvesi için ilçeye gelmesinden önce müze müdürünün talimatıyla boyandığı ortaya çıktı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın soruşturma başlattığı olayda, müze müdürü Emel Özkan’ın ifadesine başvurulduğu bildirildi. İddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Özkan ise, “Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde 600 yıllık top bulunmamaktadır. Müzedeki toplar 19’uncu yüzyıla ait olup, geçmiş yıllarda olduğu gibi korozyonun önlenmesi için boyanmıştır. Yapıdaki orijinal taş duvar ve sıvalara ise kesinlikle müdahale edilmemiştir” diyerek kendini savundu.

Bodrum’da geçen 4-5 Haziran’da düzenlenen 4’üncü Türk Konseyi Zirvesi’ne katılacak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ilçeye gelişi öncesinde Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde tarihi yapıların tahrip edildiği ileri sürüldü. Zirve kapsamında müzenin bulunduğu Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde düzenlenen Cumhurbaşkanı Gül’ün de konuk devlet başkanlarıyla katılması beklenen ancak yağmur nedeniyle katılamadıkları ‘Türk Düğümü’ adı altındaki konser nedeniyle müzede bazı düzenlemeler yapıldı.

Bu kapsamda Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi müdürü Emel Özkan’ın talimatıyla, 3 hafta önce tarihi kalenin girişindeki surların plastik boya, 600 Osmanlı toplarının ise yağlı boya ile boyandığının ortaya çıkması tarihçilerin ve Bodrumluların tepkisine neden oldu. Bir internet sitesinde tarihi dokuya zarar verdiği ileri sürülen müze müdürü Özkan’ın görevden alınması için imza kampanyası başlatıldı. İki günde kampanyaya bin kişi destek verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı da konuyla ilgili soruşturma başlattı. Isparta Müze Müdürü Mustafa Akaslan ile tarihçi Nihal Demir, 4 gün inceleme yaptıkları müzenin müdürü Özkan ile burada görevli üç arkeoloğun ifadelerine başvurdu. İki müfettişin, raporlarını hazırlamak için müzeden ayrıldıları öğrenildi.

‘Tarihe makyaj çekildi’

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin geçmişte 39 yıl müdürlük yapan Türkiye’nin ilk arkeologlarından Oğuz Alpözen, yapılanın nereden bakılırsa bakılsın çirkin ve anlamsız bir davranış olduğunu belirtti. Oğuz Alpözen, “Bodrum Kalesi’ni Cumhurbaşkanlığı döneminde Kenan Evren 5, Süleyman Demirel de 1 defa ziyaret etti. Bu ziyaretlerin hiçbirinde kale ve etrafı halka kapatılmadı, yasaklanmadı. Cumhurbaşkanı gelecek diye kaleye 2 gün boyunca ziyaretçi alınmadı, kale kenarına vatandaş yanaşamadı. Yetmedi Cumhurbaşkanı Gül ziyaret edecek diye tarihi aykırı olarak toplar ve sur duvarları plastik ve yağlı boya ile boyanıp, tarihe makyaj çekildi” dedi.

Kaledeki sanat tarihçisi uyarmış

Müzede bakanlık tarafından görevlendirilen müfettişlerin yaptığı soruşturmada, müze müdürü Özkan’ın daha bir kaç kez sözlü olarak görüştüğü, ardından da 26 Mayıs 2014 tarihinde resmi yazı gönderip, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kaleye yapacağı ziyaret öncesinde bakım ve temizlik çalışmaları sırasında söz konusu topların bozulmalarını önlemek amacıyla dökülen paslar temizlenerek boyanması gerektiğini belirttiği sanat tarihçisi Yasemin Özdemir tarafından uyarıldığı belirlendi. Özdemir, sözlü uyarılarına rağmen tarihi kaledeki sur ve topların boyandığını öğrenip, bir gün sonra yazıya verdiği cevapta, “Bilimsel verilere göre bu tür eserleri yağlı boya veya kimyasal maddelerle uygulama yapmak zararlıdır ve dolayısı ile yanlış bir uygulamadır. Eserlere yapılacak müdahalelerin müzede görevli uzmanların görüşü alınmadan yapılması doğru değildir. Söz konusu eserlere yapılan müdahaleler hem tarihi topların zimmet sahibi olan benim hem de restoratör uzmanın bilgisi haricinde yapılmıştır” denildi.

İddialara yanıt verdi

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü mezunu olan ve 20 yıl Bursa Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde sorumlu olarak görev yaptıktan sonra bu yıl Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne müdür olarak atanan Özkan, hakkındaki iddialara yazılı olarak cevap verdi. Özkan, “Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Bodrum Kalesi’ndeki bakım işleri neden ve nasıl yapıldı?” başlıklı yazısında, şu ifadelere yer verdi:

“Bakanlığımızca kalenin bütününün rölöve ve restorasyon projesi geçen yıl gündeme gelmiş ve ihalesi onaylanmıştır. Rölöve çalışması tamamlanmak üzeredir. Devamında restorasyon projesi hazırlanarak, kapsamlı onarıma girecektir. Ancak kale aynı zamanda yılda en az 200 bin kişinin ziyaret ettiği bir müze olmasından dolayı, her yıl belli bakım ve onarımlar, aydınlatma sorunları, sergilemedeki eksiklikler ve bakımları, temizlikleri, çevre peyzajının yapılması gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde Bodrum’da yapılan Cumhurbaşkanları zirvesinin hemen öncesine denk gelen bu çalışmalar, zirvenin Bodrum’da yapılacağının kesinleşmesiyle hızlandırılmıştır. Bazı basın organlarında yanlış bilgilendirme yapılarak kamuoyu yanıltılmış, müze idaresi haksız yere suçlanmış, internet ortamında maksatlı karalama kampanyası başlatılmıştır. 600 yıllık topların yağlı boya ile, kale duvarlarının ise plastik boya ile boyandığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu toplar 19 yüzyıl topları olup, açıkta sergilenen eserlerdir. Açık hava koşullarında oluşan korozyonu önlemek için, boyaları bozulmuş olan yedi top daha önceki yıllarda da olduğu gibi, yağlı boya ile boyanmıştır. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde 600 yıllık top bulunmamaktadır. Yapıdaki orijinal taş duvar ve sıvalara kesinlikle müdahale edilmemiştir.”

15 yıldır boyanıyor iddiası

Tepki zamanının da çok manidar olduğunu belirten Özkan, şöyle devam etti: “Müzeye giriş merdivenlerinde küpeşte ve korkuluk bulunmaktadır. Yoğun ziyaretçi sirkülasyonundan dolayı mevcut sıvalar yıprandıkça, geçmiş yıllarda sıva tamirleri yapılarak üzeri boyanmıştır. Özgün olmayan bu yüzeyler tuzlanma ve rutubet etkisiyle bozularak kabarmalara ve bakteriyel oluşumlara neden olmaktadır. Halk sağlığı açısından hijyen olmayan bir ortamda insanların bulunması, müzenin ziyarete kapatılmasına neden olabilecek bir unsurdur. Bundan dolayı, kalenin belli yerlerinde son 15 yıldır rutin hale gelmiş olan bu boyama işlemi çok sınırlı bir alanda, asgari tutularak yapılmıştır. Ayrıca, bu boya ve sıvaların, yakın zamanda yapılacak esaslı restorasyonunda, sökülerek orijinal haline getirilmesi ve fiziki koşulların iyileştirilmesi göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Her sene rutin olarak yapılan bu işlemlerin sanki ilk kez yapılıyormuşçasına, Cumhurbaşkanları zirvesinin hemen öncesinde basın kuruluşları ve kamuoyu yanıltılarak sunulması oldukça manidardır. Yanlış bilgilendirme yaparak kamuoyunu yanıltanlar, internet ortamında haksız yere karalama kampanyası başlatanların belirlenmesi için adli ve idari soruşturma başlatılmıştır.”

5395b14768f7321d5840986a

Türk göbeğine yeni standart

Türk erişkin nüfusunun göbek yani bel çevresi kriteri yeniden belirlendi. Buna göre, bel çevresi kadınlarda 80, erkeklerde 90 santimetre. Alarm zili kadınlarda 90, erkeklerde 100 santimetrede çalacak.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde Doç. Dr. Alper Sönmez, “Son Gelişmeler Işığında Türk Erişkin Popülasyonunun Bel Çevresi Kriterleri Ne Olmalıdır?” konulu sunum yaptı. Sönmez, çalışmanın toplumumuza özgü ölçütleri belirlemek ve riskleri hesaplayabilmek için gerekli olduğunu söyledi. Araştırmada, Türkiye’nin 7 bölgesinden 24 ilde, 4 bin 39 yetişkinin kan basıncı, boy, ağırlık, beden kitle indeksi ve bel çevreleri ölçüldü.

RİSKLERİMİZ ERKEN BAŞLIYOR

Kan şekeri, böbrek fonksiyonları ve lipid düzeylerine bakıldı. Elde edilen verilerle Türkiye’de risklerin, yurtdışından alınan standartlardan daha erken başladığı fark edildi. Araştırmaya göre, beden kitle indeksi 25’i geçtiğinde risk de artmış oluyor. İlk müdahelenin burada olması gerekiyor. Avrupalıların kabul ettiği göbek çevresi sınırları kadınlar için 80 cm, erkekler için 94 cm. Türklerde sözkonusu risk kadınlarda aynı, erkeklerde 90 cm’de başlıyor. İkinci müdahale düzeyi ise beden kitle indeksinin 30’u geçtiği yani riskin çok artığı kişiler. Yine Avrupalılar bunun için kadınlarda 88 cm ve erkeklerde 102 cm değerlerini kullanıyor. Türkiye için önerilen yeni değerse kadınlarda 90 cm, erkeklerde 100 cm. Yeni değerlerin bize özgü ve akılda kalıcı olduğunu belirten Doç. Dr. Sönmez, “Yeni değerlerimizle kilolu, obez kategorisine girenlerin sayısı artıyor” dedi.

 

24709347

“Eşeklere don giydirilsin!”

Mardin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü’ nedeniyle kentte ‘Temiz Bir Mardin Kampanyası’ düzenledi.

Etkinliğe katılan bazı eşek sahipleri, araçların giremediği sokaklarda yük taşıma işinin büyük oranda eşeklerle yapıldığını belirterek, “Çevreyi kirletmemesi için eşeklere don giydirilmesi gerekiyor. Yetkililer bu konuda uygulama başlatmalı” dedi.

SI Exif

 

kokuyor diye yıkamaya kalktılar

Esnaf Kimsesiz Yaşlı Adamı Kokuyor Diye Yıkamaya Kalktı

Edirne’de işyerinin önünde oturan kimsesiz bir kişiyi kötü koktuğu gerekçesiyle üzerine su tutup yıkamaya çalıştıkları iddiasıyla 2 kişi, polis tarafından ifadeleri alınmak üzere gözaltına alındı.

Edirne Balıkpazarı Caddesi’nde bugün öğleden sonra dilencilik yapan 67 yaşındaki evsiz Y.K. sürekli aynı yerde duruyor ve kokuyor diye iş yeri sahipleri tarafından üzerine su tutularak yıkanmak istendi. Ancak kimsesiz Y.K.’nın üzerine su tutulduğunu gören caddeden geçenler, duruma tepki göstererek, yıkanmasını önlemek için etrafına toplanıp polise haber verdi.

Olay yerine gelen polis ekipleri evsiz Y.K.’nın şikayeti üzerine cadde üzerinde iş yeri bulunan C.H. ve G.E.?yi gözaltına aldı. Bu sırada gözaltına alınanlar ve Y.K.’ya sahip çıkan vatandaşlar arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Polisin gözaltına aldığı tatlıcı dükkanı sahibi C.H. görevlilere tepki göstererek, yaşlı adamın çok kötü koktuğunu ve sürekli iş yerlerinin önünde durduğundan müşterilerin de rahatsız olduğunu söyleyerek, Zabıta ve polisi aradım ama yardımcı olmadığından son çare yıkamak zorunda kaldık dedi. Y.K.’yı hortumla yıkamaya kalkan iş yeri sahipleri C.H., ile G.E., ifadeleri alınmak üzere Manyas Polis Merkezi’ne götürüldü. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

80269_cover

Bu fuara çöpsüz girilmiyor!

Çevre fuarına giriş bileti ‘çöp’ olacak

TÜYAP’ta açılacak çevre temalı fuara girmek isteyenler yanlarında kağıt, cam veya plastik gibi geri dönüşümlü atık getirmek zorunda…

Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler, hem ilginç hem de anlamlı uygulamalara sahne oluyor. 12 Haziran’da TÜYAP’ta açılacak, ‘Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Uluslararası Fuarı’na (REW İstanbul) girişler biletle değil çöple olacak.

Organizasyonun 10. yılı dolayısıyla başlatılan atık bilet uygulaması kapsamında ziyaretçiler, yanlarında getirdikleri kağıt, cam, metal ya da plastikleri, giriş kapıları önüne konulan dört gözlü ayrıştırma kutularına atarak içeriye girebilecek. REW İstanbul, atık su arıtmadan bio-enerjiye, atık toplama araçlarından ayırma ve geri dönüşüm sistemlerine kadar çeşitli kategorilerdeki yeniliklerin buluşma adresi olacak.

fft2mm5091612

Yaşlıların grup seks partisi ölümle noktaladı!

Yaşlıların grup seks partisi drama dönüştü: 7 ölü

Jose Deflandre, 24 Mayıs’ta, Belçika’nın Charleroi şehrinde “yaşlıların” katıldığı yılın en büyük grup seks partisini düzenlemeye karar verdi.  Belçika’nın en büyük grup seks partisinin yapılacağı yer gizli tutulurken, partiye katılmak için sadece 65 yaş üzerinde olmak yetiyordu.

200 kişinin katıldığı, Belçika’nın ve Avrupa’nın bu en büyük yaşlılar grup seks partisinde her şey yolunda gidiyordu. Ancak partinin final bölümüne gelindiğinde, iki kişi göğüs kısmında ağrılar olduğu gerekçesiyle, partide hazır bulunan iki doktorun yanına geldi. Doktorlar, kalp krizi geçirdikleri tahmin edilen bu kişilere müdahale ederken, üçüncü bir kişi daha göğsündeki ağrılardan dolayı doktorların yanına geldi. Aynı anda fenalaşan, nefes almakta güçlük çeken ve şiddetli göğüs ağrılarından şikayet edenlere müdahale edemeyen doktorlar, çareyi ambulans çağırmakta buldular.

Asansörsüz bir binanın 4. katında düzenlenen grup seks partisinde, kriz geçirenlere doğru şekilde müdahale edilemedi. Hastaneye zamanında yetiştirilemeyen yaşlılardan üçü yaşamını yitirdi. Daha sonra, sekiz kişinin daha kalp krizi geçirdiği için hastahaneye kaldırıldığı ve bunlardan dördünün daha yaşamını yitirdiği açıklandı.

Böylece, Belçika’nın ve Avrupa’nın en büyük yaşlılardan oluşan grup seks partisi bir drama dönüşerek yedi kişinin ölümüyle sonuçlandı.

1335891115_be9a0a4f30_m
(Canlandırma)