Bursa’nın Eski Karaağaç Mahallesi’nde bir çiftçi, tarlasında traktörle çalışırken toprak altında gömülü bir küp bulundu!
1500 yıllık olduğu tahmin edilen küpü bulan çiftçi durumu jandarmaya bildirdi. Bursa Arkeoloji Müzesi’nden gelen bir ekip, tarihi küpü tarladan çıkardı.
Kesin Roma Dönemine Ait!
Domates hasadı ardından traktörle tarlasını sürerken göçük fark eden çiftçi, önce bunun bir kuyu olabileceğini düşündü. Traktöründen inerek çukurun yanına giden çiftçi ağzı yassı taşla kapalı büyük bir küpün olduğunu fark etti. Çiftçinin haber vermesi üzerine tarlaya gelen jandarma tarihi eser olması nedeniyle küpün uzmanlar tarafından çıkartılmasına karar verdi. Bursa’dan gelen uzmanlar tarafından Jandarma gözetiminde yapılan kazı sonucu, çıkarılan küp incelenmek üzere Bursa Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’ne götürüldü.
Ağız Genişliği Tam 55 CM!
Yapılan ilk inceleme sonucu Roma dönemine ait ve 1500 yıllık olduğu tahmin edilen 1,5 metre yüksekliğindeki küpün ağız genişlik çapı ise 55 santimetreye yakın olduğu tespit edildi.
Yalnızlıktan ağlayan Romalı yaşlı çifte yardım teklifleri yağması üzerine Roma Emniyet Müdürlüğü, çift adına bir posta kutusu açtı.
Yalnızlıktan ağlayan yaşlı çifte polis makarna yaptı
89 yaşındaki Jole ile 94 yaşındaki kocası Michele’nin kimsesiz kalmaktan ve televiyonda gördükleri kötü haberlerden etkilenerek çığlık çığlığa ağladıkları, sesler üzerine eve giden polislerin çifte akşam yemeği pişirdiği haberi, hem İtalya’da hem de dünya genelinde büyük ilgi çekmişti.
Roma polisinin, 2 Ağustos’ta yaşadıkları bu tecrübeyi Facebook’ta paylaşması üzerine hem polise tebrik mesajları hem de yaşlı çifte yardım teklifleri yağmaya başlamıştı.
Çok sayıda sosyal medya kullanıcısının Jole ve Michele çiftinin yalnızlıklarını gidermeye yardım etmek amacıyla adreslerini sorması üzerine Roma Emniyet Müdürlüğü yeni bir girişimde bulundu.
‘Para, yemek, ya da eşya göndermeyin’
Emniyet’ten yapılan yeni açıklamada, “Bize sıcak mesajlar yağdırdınız, bu mesajlar hergün daha iyiye gitmek için bizi cesaretlendiriyor. Talep sayısının fazlalığı ve güvenlik gerekçesiyle Jole ve Michele’nin adresini ya da kişisel bilgilerini paylaşmamayı tercih ediyoruz. Ancak yine de sizlere, bu dostlarımıza yakınlık gösterme imkanı sağlamak amacıyla onlar adına bir posta kutusu açtık” denildi.
Roma Emniyet Müdürlüğü, “Para, yemek ya da başka maddi eşya göndermeyin” uyarısında da bulunarak, yalnızca çifte duygusal yakınlık sergilemek isteyenlerden mektup ve kartpostal kabul edebileceğini de ekledi.
Emniyet, aşağıdaki adrese yollanacak mektup ve kartpostalların, Jole ve Michele çiftine iletileceği sözünü verdi:
“Jole e Michele c/o Questura di Roma – Ufficio Stampa
Via di San Vitale 15 – 00184 – Roma (RM) – Italia”
Moskovalı bir kadın, Pokemon karakterince kendisine tecavüz edildiği iddiasıyla polise başvurdu.
Kimliği açıklanmayan kadın, polis görevlilerine yaptığı açıklamada yatak odasında büyük bir Pokemon karakteri tarafından cinsel tacize uğradını iddia etti.
Evli kadın, yatağında Pokemon Go oyununu oynarken uyuyakaldığını, uyandığında bir Pokemon karakterinin üzerinde yattığını ve ona tecavüz ettiğini söyledi.
Kadın, yataktan atladığında Pokemon karakterinin yok olduğunu fakat Pokemon Go uygulamasının Pokemon karakterini yatağın üzerinde tespit etmeye devam ettiğini belirtti.
Kocasını uyandırıp durumu anlatan kadın, kocasının ona inanmadığını ve bir psikiyatriste görünmesi gerektiğini söylediğini belirtti. Rus haber sitesi Blocknot, polisin de anlatılanlara inanmadığını ve kadının bir medyuma danışmak zorunda kaldığını açıkladı.
Kadının arkadaşı Ivan Makarov, arkadaşının evinde çok fazla Pokemon olduğunu, bazen evdeki köpeğin bile onları hissedip havladığını söyledi. Makarov, arkadaşının son olarak kocasının teklifini kabul ettiğini ve bir psikiyatristten randevu aldığını da ekledi.
Çinli bir çift yerden 180 metre yükseklikteki bir camdan asma köprüde evlendiler.
Çift düğün fotoğraflarını da köprüden sallandırılan bir platformun üzerinde aşağıdaki nefes kesici manzaraya karşı çektirdiler.
Gelin ve damat, Çin’in Sevgililer Günü olan 9 Ağustos’ta Hunan eyaletinde Pingjiang’daki Shiniuzhai asma köprüsü üzerinde evlendi. Asma köprüden bir platformla aşağı sarkıtılan çift yerden 180 metre yükseklikte gülümseyerek nikah fotoğraflarını çektirdiler.
Cam Köprüye Balyoz Testi
Shiniuzhai cam köprüsünden sallandırılan çift köprüden geçen meraklılar tarafından da izlendi. Bir kaç hafta önce beş çift daha bu köprüde evlenmişti ancak onlar, köprüden sarkıtılmayı göze almamıştı.
Halil Boztoprak, Türkiye Golf Federasyonu Antalya Bölgesi 3’üncü Ayak Minikler Kategori B Erkekler yarışmasına katıldı ve 2.’lik elde etti.
Merkez Abide Mahallesi’nde Kemal Boztoprak çiftinin 4 çocuğundan üçüncüsü olan Halil, dört yıl önce mahalleden bir arkadaşının önerisi ile golf sporu ile tanıştı. Alparslan Ortaokulu 7’nci sınıf öğrencisi Halil Boztoprak, Ağrı’da golf sahası olmadığı için, Güzel Sanatlar Lisesi bodrum katında bu sporun inceliklerini öğrendi.
Sokakta antrenmanlarını sürdüren Halil Boztoprak, geçen hafta Türkiye Golf Federasyonu Antalya Bölgesi 3’üncü Ayak Minikler Kategori B Erkekler yarışmasına katıldı ve ikincilik elde etti.
“İstanbul’da olsaydım kesin şampiyondum. Orada sahası var!”
Gümüş Madalyalı Halil Boztoprak:
“Yaklaşık dört yıldır golf yapıyorum. Spor ve Güzel Sanatlar Lisesinin bodrum katında yaklaşık iki ay çalıştım. Yarışmada Türkiye ikincisi oldum. Golf oyununu televizyonda görmüştüm ve oynamak istiyordum. Golf, hayatıma girdikten sonra derslerimi olumsuz yönde etkiledi. Eğer İstanbul’da olsaydım kesin şampiyon olurdum. Çünkü orada golf sahası var…“
Kenya’nın Machakos kentine bağlı Masisi kasabasında yaşayan 34 yaşındaki Stephen Ngila, çocuk sahibi olamadığı ve suçladığı 27 yaşındaki karısı Jackline Mwende’nin ellerini palayla keserek, başını parçaladı.
Bu Da Koca(!)
Koca olaydan kısa bir süre sonra yakalanırken, polis çiftin bir süre önce hastaneye giderek testlerden geçtiğini ve bu testler sonunda doktorların, çiftin çocuk sahibi olamama sebebinin kocada olduğunu teşhis ederek tedavi önerdiklerini ortaya çıkardı.
Kocanın buna rağmen eşini suçladığı ve kendince “cezalandırdığı” belirtildi.
2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda el pedallı bisiklet ile 100 metre yarışında altın madalya kazanan 37 yaşındaki Marieke Vervoort, tedavisi imkansız bir hastalığın pençesinde.
Vervoort’un vücudu yenileme özelliğini kaybettiği için ağrıları her gün daha artıyor ve güçten düşüyor. Şu anda yaşama bağlanmak için tek gerekçenin Paralimpik Oyunları olduğu söyleyen kadın sporcu, oyunlardan sonra ülkesinde yasal olan ötenazi ile yaşamına son verilmesi için başvuru yapmayı düşündüğünü belirtti.
Vervoort, bu konuda bütün işlemleri tamamlamış. Fikrini değiştirecek bir gelişme olmazsa gönüllü olarak yaşama veda edecek.
Sabredilmez ağrılar çektiği için bazı günler on dakikadan fazla uyuyamadığını söyleyen Vervoort, geceleri çok kez baygınlık geçirdiğini, bu durumlarda başından ayrılmayan köpeğinin yüzünü yalayarak kendisini ayılttığını anlattı.
Son kararını 2016 Rio Olimpiyatlarından sonra verecek olan talihsiz sporcu, cenaze törenini de planlarken, dini tören ile cenaze sonrası pasta ikram edilmemesini istedi: “Cenazeme gelenler beni hatırlamak için bir kadeh şampanya içsin yeter…“.
Bodrum – Yaka Mahallesi’ndeki Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü’nde düzenlenen ‘Atatürk’ün Kitap Aşkı, Okudukları ve Yazdıkları‘ konulu söyleşide, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca üçbinden fazla kitap okuduğu açıklandı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ; ‘Atatürk’ün Kitap Aşkı, Okudukları ve Yazdıkları‘ konulu söyleşinin konukları arasında yer aldı. Başbuğ, konuşmasında Atatürk’ün not defterlerinden okuduğu kitaplar ve bu eserler hakkındaki notları Bodrumlu’larla paylaştı.
“57 Yıllık Ömründe 3 Bin 397 Kitap Okumuş”
Atatürk’ün lise yıllarından itibaren notlar tuttuğunu ve bu notlarında da çok sık kitap okuduğunu yazdığını belirten eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ: “Atatürk için okuma, hayatının bir parçası“…
“Fırsat Bulduğunda Okuyor…”
“Savaş esnasında dahil, özellikle geceleri okuduğunu görüyoruz hep. Fırsat bulduğunda okuyor. Çanakkale Savaşları döneminde okuduğu kitaplardan biri ilginçtir, Çalıkuşu’nu okuyor. Atatürk’ü, Atatürk yapan tabi çok nitelikler var ama bu niteliklerden en önemli gelenlerden bir tanesi onun okuma aşkı. Daha önce yaptığım konuşmalarda bu rakamı söylemiştim. Aklı evveller olmayacağını söylemişti. Sonra yazdılar. Atatürk’ün özel kütüphanesi var, bir kısmı Anıtkabir’de, bir bölümü de Çankaya’da. Kayıtlara göre 3 bin 397 kitap okumuş. Bazı kaynaklar kütüphanesinde olan kitap sayısını 4 bin 289 olarak veriyor. Ama okuduğu kitaplar 3 bin 397 kitap. Ama nasıl okumuş? Anıtkabir’de okuduğu kitapları görebilirsiniz. Nasıl bir okuma, sorgulayarak okuma, hep sorgulama, altları çizilmiş, not edilmiş, soru konmuş, ünlem konmuş, farklı bir görüşü varsa onu da yazmış, böyle bir okuma. 57 yıl çok uzun bir süre değil, tabi 7 yaşta okul çağına gelmesi, kalıyor 50 yıl. Yarım asırlık sürede 3 bin 397 kitabın okunması gerçekten mümkün değil yani, normal bir insan için. Atatürk’ün kitap okumasında sınır yok, saatler yok. Her gün okuduğu gibi bazen, geceleri çok yoğun okuyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı döneminde birkaç gün okuduğunu görüyoruz.”
En Çok Tarih Okumuş
Atatürk’ün okuduğu kitaplara bakıldığında en çok tarih kitabı okuduğunu belirterek, “Diğer alanları ezerek geçen bir konu var, tarih. Okuduğu tarih kitabı sayısı 862 civarında. Askerlik 261, siyasal bilimler 204, hukuk 181, din 161, dil bilimi 154, ekonomi 144, felsefe- psikoloji 121, sosyal bilimler 81. Tarih kitapları diğerlerini ezerek geçiyor. Bununda nedeni, lisedeki tarih öğretmenidir” dedi.
Okuduğu yazarlarında çok farklı olduğunu belirten Başbuğ, Atatürk’ün tek kaynak okumadığını, farklı bakış açısı olan yerli ve yabancı yazarların kitaplarını okuduğunu da belitti.
Watkins, tanımlamakta güçlük çektiği bu görüntüyü önce bir başka tekne zannetti. Fakat sonrasında bu cismin bir balina olduğu ortaya çıktı.
Sıcak Hava Balonu Sanıldı
Watkins’in kafasını karıştıran şey, balinanın soğan şeklindeki dış görünümü oldu. Bu görüntünün bir balinaya ait olduğuna ihtimal vermeyen Watkins, onun bir balıkçı teknesi ya da sıcak hava balonu olduğu kanaatine vardı.
Babasıyla birlikte teknesini yüzen cisme yaklaştıran Avustralyalı balıkçı, cismin çürümekte olan ölü bir balinaya ait olduğunu tespit etti ve fotoğraflarını çekerek internette paylaştı. Watkins’in paylaştığı bu görüntüler kısa sürede internette yayıldı ve görenleri hayrete düşürdü.
Ankara’da 3 kişi tarafından ‘Türk Bayrağı tutmadığı’ iddiasıyla darp edildiği görülen ve Fransız vatandaşı olduğu sanılan 29 yaşındaki Mustafa Turan Çalışkan: “Yüzüme darbe alınca konuşamadım, Fransız değil Yozgatlıyım. Aramızda bayrağa ilişkin diyalog olmadan yumruklandım“…
31 Temmuz Pazar gecesi meydana gelen olayın hiçbir siyasi yönü bulunmadığını, ateş almak için yaklaştığı bir arabadaki kişilerin hiçbir şey söylemeden kendisini darp ettiğini belirten Çalışkan: “Yüzüme darbe aldıktan sonra ne olduğunu anlayamadım, yaşananları da hatırlamakta zorlanıyorum”…
Bilincini kısmen yitirdiği için darp edildiği sırada konuşmakta güçlük çeken ve yabancı olduğu sanılan Çalışkan, olayın failleri hakkında şikayette bulundu.
‘Olayın siyasi bir yönü yok’
Sosyal medyada yayılan videodan sonra sokağa bile çıkmak istemediğini söyleyen Çalışkan: “Olayın siyasi bir yönü yok. Sokağa çıkmak istemiyorum, herkesin bana baktığını hissediyorum”…