Saldırı Günü En Çok “Survivor” İzledi!

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda patlama sonrası tüm Türkiye’nin gözü kulağı İstanbul’a ve Atatürk Havalimanı’na çevrilirken, haber kanalları da canlı yayında havalimanına bağlandı, ABD’deki pek çok haber kanalı saat farkına rağmen patlamayla ilgili haberler verdi ve dünya çapındaki internet haber sitelerinin manşetleri İstanbul’daki patlama oldu.

maxresdefault

 

Aynı gece televizyon başındaki büyük bir çoğunluğun tercihi ise ‘belki konudan haberdar olmadıklarından’ belki de ardı ardına gelen terör olayları onları tepkisizleştirdiğinden eğlence programları ve dizilerdi.

survivor-in-merak-edilenleri-cevapladi-survivor-acun-ilicali-1491886

100 kişiden 23’ü Survivor, 12’si Hayat Şarkısı izledi

1023618286

Patlamanın olduğu saatlerde, yarın gerçekleşecek olan final bölümüne katılacak isimleri açıklayan Acun Ilıcalı’nın Survivor’ı ekran karşısındaki yüz kişiden 23’üne ulaşarak reyting listesinde birinci sırada yer alırken, yüz kişiden 12’sine ulaşan Hayat Şarkısı dizisi de listelerde ikinci sırada kendisine yer buldu.

20160629173717_toto

Miras evi tam ortadan ikiye bölüp, paylaştılar

Pazar’ın Suçatı Köyü Okumuş Mahallesi’nde 1949 yılında yapılan 120 metrekarelik tek katlı kesme taş ev, babalarının vefatının ardından oğulları Ali, Remzi ve Hüseyin Okumuş’a miras kaldı. Kardeşlerden Remzi Okumuş, kendine ayrı bir yerde ev yaptığı için babanın vasiyeti üzerine ev diğer iki kardeşe kaldı.

Kardeşlerden Ali Okumuş’un vefatı üzerine ise evin hissesi onun oğlu Mustafa Okumuş’a geçti. Hüseyin Okumuş, baba evinin yerine kendine yeni bir ev yapmak istedi. Bunun üzerine taş ev, yapılan ölçümlerin ardından ortadan bölünerek paylaşıldı. Taş evin kendisine kalan bölümünü yıkan Hüseyin Okumuş, yerine yeni ev inşa etmeye başladı. Çalışmalar sürdükçe sağı, solu, pencereleri ve şekli birbirine benzemeyen, çatıları bile farklı ancak yapışık ve çok ilginç bir yapı oluştu.

Remzi Okumuş, “Kardeşim baba evinin yerine kendi payında ev yapmak istedi. 120 metrekare evi 60’şar metrekare olarak ortadan ikiye böldüler. Kardeşim kendine kalan bölümü yıktı, yenisini yapıyor. Diğer kardeşimin oğlu da kendine kalan yerde daha sonra ev yapmayı düşünüyor” dedi.

Onu bile hack’lediler, sırada kim var?

Dünyanın en zengin insanı olsanız bile, yeteri kadar korunma sağlayamayabilirsiniz. Mark Zuckerberg için de aynı şey geçerli oldu. Facebook kurucu ve CEO’su Mark Zuckerberg’in sosyal medya hesapları ele geçirildi.

Facebook CEO’sunun da diğer insanlar gibi sosyal medyada hesapları var. Kendisi, bu hesapları korumak için standart uygulamaların dışına çıksa dahi, OurMine takımının saldırılarında kaçamadı.

Zuckerberg’in, Twitter ve Pinterest hesaplarının yanı sıra LinkedIn hesabı da hacklendi.

Instagram hesabını da hacklediklerini iddia eden saldırganların son gelişmelere göre bunu aslında yapamadıkları ortaya çıktı. Facebook CEO’sunun Google+ hesabında bir değişiklik görünmüyor. Bunun farklı güvenlik uygulamaları kullanmış olmasından mı yoksa saldırganların bunun için uğraş göstermemesinden mi kaynaklı olduğu henüz bilinmiyor.

Twitter, Mark’ın hesabındaki durumu fark etmekte gecikmedi ve hemen hesabı askıya aldı. Ocak 2012’den beri herhangi bir tweet atmayan Zuckerberg’in profilinde saldırganların attığı gönderi bulunuyordu ve bu da hemen kaldırıldı.

Turizm canlansın diye uçak batırıldı!

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından özel bir havayolu şirketinden 270 bin liraya satın alınan ve İstanbul’dan ilçeye getirilen uçak, alt ve iç bölümlerine kaldırma balonları yerleştirilerek Bayraklıdede Mahallesi Botanik Park’ı önüne denizden götürüldü.

Römorkör eşliğinde çekilen uçağın çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Batırılacak alana getirilen uçağı, sıcak havaya rağmen yerli ve yabancı çok sayıda turist izledi.

Uçağın batırılma anını ise bazıları cep telefonu ile kayıt altına alırken amatör ve profesyonel fotoğrafçılar da su altından ve üstünden fotoğrafladı.

Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu ve ilçe belediye başkanları da programda yer aldı.

Yaklaşık 36 yıl hizmet veren uçağın 54 metre uzunluğunda, 44 metre kanat genişliğinde ve 47 ton ağırlığında olduğu belirtildi.

“En güzel Ermeni, ölmüş Ermeni” sloganlı soykırım protestosu

İstanbul Ülkü Ocakları üyesi yaklaşık 200 kişilik grup saat 19.30 sıralarında Gümüşsuyu Caddesi girişinde toplandı.

Ellerinde dövizler, Türk ve Azerbaycan bayrakları bulunan grup, mehter takımı eşliğinde sloganlar atarak yürümeye başladı. Alman Başkonsolosluğu önüne kadar gelen gruptan birkaç kişi ile polisler arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.

Ardından, Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım basın açıklaması yaptı. Geniş güvenlik önlemi alan polis, eylem öncesi ve sonrası yaklaşık 2 saat boyunca Gümüşsuyu Caddesi’ni çift taraflı olarak trafiğe kapattı. Açıklamanın ardından bir süre daha mehter marşları söylenmesinden sonra grup olaysız şekilde dağıldı.

Karar “En güzel Ermeni ölmüş Ermeni” sloganıyla protesto edildi

Almanya Parlamentosu’nun 1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleyen tasarı oy çokluğuyla kabul edilmesi ardından, akşam üstü 19:00 sularında İstanbul Gümüşsuyu’nda bulunan Almanya Konsolosluğu önünde kararı protesto etti. Ermeni soykırımı kararı, coşkulu kalabalık tarafından sloganlarla protesto edildi.

Mehter takımı eşlinde gerçekleşen eylemde öne çıkan; ‘Faşist Almanya, işbirlikçi Avrupa’, ‘Kahrolsun Ermeni diasporası‘ ve ‘Soykırım yalanı, yalan kalacak‘ gibi sloganalar arasında en çok “En güzel Ermeni ölmüş Ermeni” bağırışı dikkat çekti

Tipini beğenmeyen fahişeyi bıçakladı!

Manisa – Şehzadeler ilçesi’nde geneleve giden A. T. odaya geçerek hayat kadınını beklemeye başladı. Hayat kadını E. K. (37) iddiaya göre “Tipini beğenmedim, seninle sevişmek istemiyorum” deyince  aralarında hararetli bir tartışma başladı.

A. T., yanında bulunan ekmek bıçağı ile hayat kadını E. K.’yi defalarca bıçakladı. Kadının çığlıklarına koşan genelev çalışanları A. T.’yi etkisiz hale getirdi. Ancak A. T. bir fırsatını bulup bu kişilerin elinden kurtularak genelevden kaçmayı başardı.

Asker kaçağıymış

Olayın ardından harekete geçen polis saldırgan A.T.’yi genelev yakınlarında olayda kullandığı bıçakla yakaladı. Gözaltına alınan A.T. Manisa Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra polis merkezine götürüldü. Şüphelinin uzun süredir asker kaçağı olarak arandığı belirtildi.

Ambulansla Manisa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan E. K.’nin tedavisinin genel cerrahi bölümünde sürdüğü belirtildi.

Geneleve bıçakla nasıl girebildi?

E. K.’nin arkadaşları ”Arkadaşımız bugün ölümden döndü, bıçakla nasıl içeriye girebilir? Kapıdan girerken üst araması yapılıyor, nasıl o bıçakla geneleve girdi, ya belinde silah olsaydı da arkadaşımız ölseydi bunun hesabını kim verecekti?” diye tepki gösterdi.

96’sında üniversite mezunu!

96 yaşında üniversite eğitimini tamamlayan Japon Shigemi Hirata, “dünyanın en yaşlı üniversite mezunu” unvanını alarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.

Kyota Sanat ve Tasarım Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Mart ayında diplomasını alan 96 Yaşındaki Shigemi Hirata gazetecilere Guinness Rekorlar Sertifikası’nı gösterirken ‘‘Gerçekten çok mutluyum. Kaç yaşında olursan ol öğrenmek her zaman çok keyifli.’’ diye konuştu.

96 Yaşındaki Hirata sertifikasıyla.
96 Yaşındaki Hirata sertifikasıyla.

“Bir okul daha bitirebilirim!”

Üniversite eğitimine 2005 yılında başlayan 1 Eylül 1919 doğumlu Shigemi Hirata’nın diplomasını alması 11 yılını aldı.

Şimdiki hedefinin 100 yaşına kadar yaşamak olduğunu belirten Hirata ‘‘Belki bu arada sağlığım yerinde olursa bir okul daha bitirmeyi düşünebilirim’’ diyerek gazetecilerle şakalaştı.

Başvuranı yok ama maaş 2 Bin TL!

Erciyes Dağı’nın 1800 metre yüksekliğindeki kesimlerine kurdukları çadırlarda yılın 4 ayı küçükbaş hayvan otlatmak için gelen besiciler, hayvanlarına bakacak çoban bulamadıklarını ifade etti.

Kimse çobanlık yapmak istemiyor

10 yıllık besici Ahmet Çekiç, konuyu şöyle anlattı:

“Nisan ayında hayvanlarımızı otlatmak için Süksün Mahallesi’nden 650 küçükbaş hayvanımla Erciyes’e geldim. Eteklerinde kuzuların büyümesi ve koyunların beslenmesi için geldiğimiz Erciyes’te, hayvanlarımız günlük 8 saate yakın hem temiz hava alıyor hem de daha iyi besleniyorlar. Ancak yaşadığımız en büyük sorun, 2 bin lira aylık ücret vermemize rağmen hayvanlarımıza bakacak çoban bulamıyor oluşumuz. Kimse çobanlık yapmak istemiyor, bu nedenle ben de mecburen kendi koyunlarıma çobanlık ediyorum.”

Protesto için yüzünü dikti!

Niğde’de oturan İranlı 48 yaşındaki sığınmacı Gholam Reza Shirdam, Almanya’daki eşi ve çocuklarının yanına gitmesine izin vermeyen Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ni protesto etmek için ağız ve kulaklarını dikti.

BM’nin müracaatlarına cevap vermediğini öne süren Shirdam, “Şekerli suyla besleniyorum. 20 gün içerİsinde cevap vermezlerse gözlerimi de dikeceğim” dedi.