Kedilere Özenen Ayı!

Kanada’nın Sask kentine bağlı Shellbrook bölgesinde elektrik iletim hatlarını kontrol eden görevliler ummadıkları bir görüntüyle karşı karşıya kaldı.

Koca bir siyah ayı 10 metrelik elektrik direğinin tam tepesine çıkmış uyuyordu.

SaskPower Enerji şirketi görevlileri bir an ayıyı uyandırıp çalışmalarına devam etmek istedi, ancak uyku sersemi ayının telaşa kapılıp yere düşebileceğini hesap ederek bundan vazgeçti.

Uyku keyfi için direğin tepesini seçen ayıdan geriye de bu görüntüler kaldı.

290520141526218451398_2

Sahibinden satılık otoyol

Sahibinden satılık otoyolOtoyolun, tapulu arazisinden geçtiğini söyleyen Sait Bademlioğlu, araziyi satılığa çıkardı.

Bademlioğlu, internette araştırma yapan yakınlarının, önceki yıllarda vefat eden babası adına Karacabey ilçesinde kayıtlı parselden yol geçtiğini fark ederek kendisine haber verdiğini söyledi.

Resmi kayıtlarda yaptırdığı araştırmada, bu durumun doğru olduğunu öğrendiğini belirten Bademlioğlu, bin 40 metrelik arazinin bir bölümünün Bursa’dan İzmir’e gidiş yönünde kaldığını anlattı.

Başvurduğu resmi kurumlardan olumlu yanıt alamadığını savunan Bademlioğlu, “5-6 aydır bununla uğraşıyoruz. Bize olumsuz cevaplar verip beklememizi söylediler. Baktık ki olacak gibi değil, en sonunda hukuk yoluna gittik” dedi.

Müracaatlarından sonuç alamayınca bir kısmı yolun yaklaşık 10 metresini kapsayan araziyi satılığa çıkarmaya karar verdiklerini bildiren Bademlioğlu, “Mülkiyet, anayasanın en önemli maddelerinden biridir. Yasal olarak mülkiyet hakkımı kullanıp satmaya niyetim var. Taliplisi olursa gelsin, görüşelim” diye konuştu.

“YOLU EN KISA ZAMANDA KAPATMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

Mehmet Sait Bademlioğlu’nun avukatı Özgür Çelebi ise 3 kardeşe babalarından intikal eden bu parselin 1976 yılında Bademlioğlu ailesi tarafından satın alındığını belirtti.

Bursa-İzmir karayolunun inşası sırasında söz konusu tarlanın kamulaştırılmasının unutulmuş ya da yapılmamış olabileceğini söyleyen Çelebi, şunları kaydetti:

“Burası olduğu gibi tek parsel, Bursa-İzmir otoyolunun Karacabey giriş kavşağı. Kamulaştırılmadan yaklaşık 38 yıldır bu yol işgal ediliyor. İlgili kurumlara başvurularımızı yaptık ama yerin tapu sahipleri belli olmasına rağmen hiçbir şekilde ciddiye alınmadık, kamulaştırma konusunda görüşmeye çağrılmadık. Mirasçıların talebi doğrultusunda tarlanın satışı için ilan verdik. Alıcılar varsa her an talibi olan kişiyle görüşmeye hazırız. Karayolları’nın işgali olacağına hiç olmazsa cebimize para girsin. Çünkü Karayolları’na ‘Bunun bedelini bize ödeyin’ diye defalarca müracaat ettik. Karayolları dışında üçüncü kişilerden gelecek her türlü talebe açığız. Bursa-İzmir karayolunun Karacabey girişi satılıktır. Bin 40 metrekare yerimiz var. Tamamı da yola cephe, yolun içi.”

Çelebi, Valilik, Kaymakamlık ve İlçe Jandarma Komutanlığına, yolu kapatmak için müracaatta bulunduklarını aktardı.

Buna ilişkin idari ve adli süreci tamamladıklarına işaret eden Çelebi, “Yolu en kısa zamanda kapatmayı düşünüyoruz. İlgili kurumlara, yolu kapatacağımızı belirten dilekçelerimizi verdik. Buradan doğacak mağduriyet kesinlikle bizimle alakalı değildir” ifadesini kullandı.

331245

Kazdığı Mezar Yeri Mezarı Oldu!

Aile mezarlığı yaparken düşüp hayatını kaybetti, o mezarlıkta defnedildi.

Rize’nin Güneysu İlçesi’ne bağlı Kıbledağı Köyü’nde aile mezarlığı inşa ederken dengesini kaybederek 5 metre yüksekten düşerek ağır yaralanan 52 yaşındaki İbrahim Köse, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Güneysu’ya bağlı Kıbledağı Köyü’nde geçen pazar günü meydana gelen olayda, aile mezarlığı inşa eden İbrahim Köse, dengesini kaybederek 5 metre yükseklikten beton zemine düşerek ağır yaralandı. Yakınları tarafından kaldırıldığı Güneysu Tenzile Erdoğan Sağlık Merkezi’nde yapılan ilk müdahalesinin ardından Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Köse, dün gece yaşamını yitirdi.

Evli ve 3 çocuk babası olan Köse’nin cenazesi, kendi yaptığı aile mezarlığında toprağa verildi.

290520140942090068331_2

İlk Adımını 35’inde Attı!

Doğduğunda geçirdiği çocuk felci nedeniyle yürüme yetisini yitiren 35 yaşındaki Casim Muhammed Ahmet, Tarsus ilçesinde gördüğü tedavi sayesinde yürümeye başladı.

Tarsus’ta özel bir hastanede 35 yaşındaki Casim Muhammed Ahmet’i tedavi eden ortopedi hastalıkları uzmanı doktor Ömer Sayar, yaptığı açıklamada, ülkesinde gördüğü tedaviden sonuç alamayan hastanın, yaklaşık 2 ay önce hastanelerine başvurduğunu söyledi.

Muayene ettikleri hastanın yürüme ihtimali bulunduğunu belirlediklerini anlatan Sayar, “Kalça ve dizlerinden ameliyat edip, tendon transferi yaptık. Hayatında hiç yürümemiş olan Casim Muhammed Ahmet, operasyonun ardından ilk adımlarını atmanın sevincini yaşadı” dedi.

Ahmet de Irak’taki doktorların, tedavisinin mümkün olmadığını söylediğinde hayata küstüğünü vurgulayarak, “Yaşadığım yürüme sevincini nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Allah’a binlerce şükürler olsun. Bu mutluluğu yaşadım” dedi.

BoyzZkVIMAA3ZRo

Hastane Odasında Nikah Kıyıldı!

Adana’da hastalığı dolayısıyla kızının düğün törenine katılamayacak olan baba, nikah töreninin hastanede olmasını istedi. Babanın isteği üzerine çiftin nikahı hastanede dünyaevine girdi.

Adana’nın Ceyhan ilçesinde iş adamı olan Kadir Akyol (51) Döndü Akyol (48) ile yaklaşık 30 yıl önce hayatlarını birleştirdi. Bu evlilikten Dilek Akyol (26) ismini verdiği bir kız çocukları oldu. Tek çocukları okuyup büyüdükten sonra babasının şirketinde çalışmaya başladı. Bu arada Dilek Akyol, gönlünü elektrik mühendisi Caner Kılıç’a (28) kaptırdı. Birbirini seven gençler, yaklaşık 10 ay önce sade bir törenle nişanlandı. Nişanladıktan hemen sonra aile 28 Mayıs 2014 tarihine nikah ve düğün için gün aldı. Ancak çift nişanlandıktan kısa bir süre sonra baba Kadir Akyol rahatsızlandı. Acıbadem Adana Hastanesi’ne gelen Akyol’a pankreas kanseri teşhisi konuldu. Akyol, Adana ve Ankara’daki hastanelerde bir süre tedavi gördü ancak durumu kötüye gitti.

Öte yandan, düğün günü kararı önceden alındığı için aile hazırlıklara başladı. Her şey tamamlandı ancak düğünden bir gün önce fenalaşan Akyol, hastaneye kaldırıldı. Yürüyemez duruma gelen baba kızını yanına çağırarak, 28 Mayıs’ta gelinlik giyip nişanlısıyla birlikte hastaneye gelmesini istedi ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün nikahı hastanede kıyacağını söyledi. Bunun üzerine aile düğünü iptal edip hastanede sade bir nikah töreni yapma kararı aldı.

Dün saat 17:30’da gelin ve damat, Acıbadem Adana Hastanesi’ne geldi. Damat, gelinin kapısını açıp koluna girerek hastaneye girdi. Gelin Akyol, hastaneye girerken yakınları onları alkışladı. Gelin bir süre sonra hastanede annesiyle birlikte gözyaşlarına boğuldu. Gelin daha sonra da babasının yattığı 6. kata çıktı. Hastane koridorları bu kez hasta yakınlarıyla değil, nikah törenine gelen davetlilerle doldu taştı. Dilek Akyol, odasına girdiği babasını sevip, “Baba tıraş olmuşsun, çok yakışıklısın” dedi. Bir süre babasının odasında kalıp onunla hasret gideren gelin müstakbel eşiyle nikahın kıyılacağı odaya geçti. Bir süre sonra Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve eşi Zeynep Sözlü de hastanedeki nikahın kıyılacağı odaya geldi. Başkanın gelmesinin ardından baba Akyol hasta yatağından sandalyeye oturtularak odaya getirildi. Şahitlerinde gelmesiyle Başkan Sözlü gelin ve damadın nikahını kıydı.

Sözlü, evlilik cüzdanını geline verirken aile kurumu ile ilgili çiftlere öğütlerde bulunup, ailenin çok önemli bir kurum olduğunu bugün çok önemli ve güzel bir güne şahit olduğunu belirterek, “16 yıllık belediye başkanlık hayatımda özel bir durumdan dolayı ilk kez hastane odasında nikah kıyıyorum” dedi.Daha sonra damat, gelinin duvağını açarak alnından öptü. Odada bulunanlar gelin ve damadı alkışladı. Gelin, söylenecek fazla bir şey olmadığını belirterek, “Böyle olması gerekiyordu, babamın istediği üzerine nikahı burada yaptık” dedi.

fft261_mf3239810

Schengen Vizesi’ne 140 Milyon Avro Ödemişiz

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Õmer Cihad Vardan, Türk vatandaşlarının son dört yılda Schengen vizesi için toplam 140 milyon euro ödemek zorunda kaldıklarına dikkat çekti.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve İKV işbirliğinde düzenlenen “Türk Vatandaşları İçin Vizesiz Dolaşım: Geri Kabul ve Sonrası” konulu panelin açılış konuşmasını yapan Vardan, Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının, Türkiye-AB bütünleşmesinin ötesinde Avrupa bütünleşmesinin de ruhuna aykırı olduğunu savundu.

Türk vatandaşlarının, 2012 yılında Schengen vizesine en çok para ödeyen ülkeler sıralamasında 5. sırada yer aldığını vurgulayan Vardan, şunları söyledi:

“Avrupa Komisyonu verilerine göre Türk vatandaşları sadece 2009-2012 yılları arasında 4 yılda, kısa süreli C tipi Schengen Vizesi başvurularına 140 milyon avro para ödedi. Bu, sadece standart Schengen vize ücreti için ödenen rakam. Bir de aracı kurum, postalama, randevu alma için ödenen var. Bunları da hesaba kattığınızda bu rakam en az 2,5-3 kat daha artmakta. Bu uygulamanın 1980 yılından bu yana sürdüğünü düşündüğümüzde, 34 yıllık hesabı siz yapın. Dolayısıyla vizeye ilişkin üstlenilen bu maddi ve manevi yük, Türk toplumunda, ‘ayrımcılığa uğruyoruz’ algısını körüklüyor ve sadece bu yüzden sürece desteği azaltıyor.”

Vardan, gelinen noktada, iş dünyasının bir temsilcisi olarak arzularını, “sürecin adil şekilde işletilmesi”, “daha önce Batı Balkan ülkeleri için sergilenen bütüncül ve istekli yaklaşımın Türkiye için de benimsenmesi”, “sürecin en hızlı şekilde tarafların etkin işbirliği ile sonuçlandırılması” ve “vize muafiyetinin gerçekleşmesi” olarak sıraladı.

MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Murat Kalsın da konuşmasında, AB’nin elde ettiği standartlar ve gelişmişlik seviyelerinin Türkiye için bir fırsat olduğunu söyledi ve ekledi:

“Tüm bu kanaatler eşliğinde serbest dolaşım sorununun çözüme kavuşturulmasında takvimin erkene alınması sevindiricidir. Ancak şunun da altını özenle çizmeliyim ki, sürecin hızla sonuca ulaşması en büyük temennimizdir.”

Açılış konuşmalarından sonra İKV Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu’nun moderatörlüğünde devam eden panel, Stability Initiative Yönetim Kurulu Başkanı Gerauld Knaus, European Stability Initiative Kıdemli Araştırmacısı Alexandra Stiglmayer, Uluslararası Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener ve İKV Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih Õzsöz’ün sunumlarının ardından sona erdi.

157258150093322472.jpg_jsessionid_9B192C04927E24430B0468F913A843BA