Çin’de karın ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan 40 yaşındaki bir adamın içinden doktorlar canlı yılan balığını çıkardı. Asya bataklık yılan balığı olduğu anlaşılan canlının içine nasıl girdiğini söylemeyi reddeden adam, tedavi için hastaneye yatırıldı.
Doktorlar, yılan balığının adamın bağırsağında hareket ederek büyük tıkanıklığa yol açtığını söylediler.
Çinli hastaneye getirildiğinde sarhoştu ve doktorlara, yılan balığının içine nasıl girdiğini açıklamayı reddetti.
Ama cerrahlar, yılan balığının anüse kasıtlı sokulduğunu düşünüyor, ancak hastayı utandırmamak için ayrıntıları vermek istemedi.
İnsan vücudundan yılan balığı çıkması olayı ise Çin’de ilk değil. Bu yılın Nisan ayında, 49 yaşındaki bir adam da aynı şikayetle hastaneye kaldırılmıştı. Güney Çin’in Guangdong eylaetinde gerçekleşen olayda hasta, hayvanı kabızlığını iyileştirmek için anüsünden içeri ittiğini açıklamıştı.
Bundan bit ay sonra da yine bir yılan balığı vakası yaşanmış, bu defa adamın arkadaşlarının şakav olarak böyle bir şey yaptıkları ortaya çıkmıştı.
Bir zamanlar model olabilmek için mutlaka uzun boylu ve incecik bir fiziksel yapıya sahip olmak gerekiyordu belki, ama bugün durum bambaşka.
Artık çok uzun boylu olmayan ya da alışılmışın dışında bedensel ölçülere sahip genç kadınlar da moda dünyasında adlarından söz ettirebiliyor. Dru Presta da bunlardan biri.
21 yaşındaki Dru Presta, bundan iki yıl önce en büyük hayalini gerçekleştirmek için yani model olmak için Los Angeles’a gitti.
Bugüne kadar kabul edilmiş bütün kurallar aksini söylese de Presta 1 metre 10 santimetrelik boyuyla önce Instagram‘da adını duyurdu, sonra da gerçekten model oldu.
Böylece modellik için ille de herkesten daha uzun boylu olmak gerekmediğini gözler önüne serdi.
Batı Yorkshirelı İngiliz blogger (Blog yazarı) Sophie Mei Lan, Sophie Mei Lan (29), evde ve dışarıda 5 yaşındaki kızı Jasmine’i emzirdiğini açıkladı. İnsanların kendisine ters ters baktığını belirten Lan, eşinin bu durumdan memnun olmadığının altını çiziyor…
2 çocuk annesi olan Lan, 2 yaşındaki kızı Arianna’yı da emziriyor. Geceleri kızlarıyla uyuduğunu belirten Lan, çocukların istediklerinde beslendiklerini ifade ediyor.
Aynı zamanda ünlü bir blogger olan genç kadın, Jasmine’i dışarıda beslendiğinde insanların baktığını ve kendisini biraz ‘garip’ hissettiğini itiraf ediyor. Ancak Lan yine de, “Çocuklarımı beslememde tuhaf bir durum yok” diyor ve ekliyor: “Anne sütü besleyici, yatıştırıcı ve bedava. Yıllar içinde binlerce pound tasarruf etmişimdir.”
Geçen yıl okula başlayan 5 yaşındaki kızı Jasmine’i emzirmesiyle ilgili olarak Lan, “Aramızdaki bağı güçlendiriyor” diyor. Eşiyle bu konuda sıkça kavga ettiğini belirten genç kadın, ilişkilerinde anlaşmazlıkların çıktığını söylüyor.
Eskiden beyaz yakalı bir çalışan olup kendini ‘anneliğe’ veren Lan, şimdilerde Youtube kanalı için videolar çekiyor ve sosyal medya hesaplarından çocuk bakımı, annelik, sağlıklı yaşam ve fitness paylaşımları yapıyor.
Birleşmiş Milletler Kamusal Sağlık Ajansı ve Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin sadece ilk 6 ay emzirilerek beslenmesini tavsiye etse de, 6 aydan itibaren sütten kesmenin başlayabileceğini ancak 2 yaşından itibaren anne sütünün yardımcı besin olarak kullanılabileceğini aktarıyor.
Jasmine 5 yaşına gelse de, emmeyi bırakacak gibi görünmüyor. Tabii 2 yaşındaki Arianna da öyle…
Başlarda, emzirmenin kendisine doğal gelmediğini söyleyen Lan, “22-23 yaşında hamile kalacağımı tahmin etmemiştim ama kaldım. Ardından emzirebileceğimi de düşünmüyordum. Ancak doğum yaptıktan sonra ebeler beni emzirmem konusunda cesaretlendirdi” …
Genç anne, yine de emzirmeyi hemen bırakmaktan memnun olacağını söylüyor.
Hollanda’da Cuma namazı ilk kez bir kadın tarafından kıldırıldı. ABD’li Müslüman kadın teolog Dr. Amina Wadud, Amsterdam’daki Paradiso Konser Salonu’nda cemaate önderlik etti.
İlk Kez bir Kadın Cuma Namazında İmamlık Etti
ABD’de Müslüman kadınların hakları konusundaki çalışmaları ile gündeme gelen Amina Wadud, Hollanda’daki bir düşünce kuruluşunun daveti üzerine Amsterdam’a geldi.
Wadud, Paradiso Konser Salonu’nda Cuma namazını kıldırdı. Trouw gazetesine göre konser salonu zorunlu bir seçim oldu. Müslüman örgütlerinin temsilcileri, bir kadının Cuma namazı kıldırmasının alışılmış bir durum olmadığını söyledi.Amsterdam Özgür Üniversite İslam Araştırmaları Bölümü öğretim üyesi Muhammed Ajouaou’ye göre, “kadınların cinsel çekiciliği nedeniyle” imamlık yapması uygun değil.” Bu nedenle kadın ve erkeklerin ayrı ayrı namaz kıldığını söyleyen Ajouaou, “Her halükarda camiler erkekler için. Kadınların gitmesi zorunlu değil” dedi.
Hollandalı İslam uzmanı ve feminist Anne Dijk’a göre ise, Amina Wadud’un Cuma namazı kıldırması büyük bir olay. Namazın halka açık ortamda kılınması da bu olayı daha özel kılıyor.
Dr. Amina Wadud, ilk kez 2005 yılında New York’ta kıldırdığı Cuma namazı ile gündeme gelmişti.
8 Mart’a Kumburgaz’da oturan ve ‘Handan’ isimli bir butiği işleten Şükran Aktaş (60), fenalaşarak Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Aktaş tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Doktorlar, Aktaş’ın ölümünü şüpheli bulunca ceset Adli Tıp’a kaldırıldı.
Adli Tıp’ta yapılan incelemede Aktaş’ın erkek olduğu ortaya çıktı.
Bu ilginç durum, Aktaş’ın eşi ve 22 yaşındaki kızına bildirildi. Genç kız, aldığı bu haberle şoke olup sinir krizleri geçirirken eşi “Nasıl olur, benim eşim kadın, üstelik benden bebek dünyaya getirdi” dedi.
Emniyet Araştırmalarını Sürdürüyor
Olaya polis el koydu ve kocanın ifadesine başvurdu. Aldığı habere inanamadığını belirten koca “Eşim yıllarca Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hemşire olarak çalıştı. Benden hamile kaldığını söylemişti. Bebeğimiz dünyaya geldi. Olanlara inanamıyorum” dedi. Aktaş’ın kızı ise yıllarca anne bildiği kadının erkek çıkması üzerine bunalıma girdi. Genç kızın “Peki benim gerçek ailem kim?!” diyerek gözyaşları döktüğü öğrenildi.
Araştırmalarını sürdüren polis, ölen kişinin Nail Ç. olduğunu, Şükran Aktaş’a ait nüfus cüzdanı kullandığını tespit etti. Polisin ulaştığı gerçek Şükran Aktaş “Yıllar önce nüfus cüzdanımı kaybetmiştim. Beni polis merkezine çağırdılar. Ölü göründüğümü söylediler. Ben hayattayım. Yıllar önce çalınan nüfus cüzdanımla neler yaşanmış. Ben de şoktayım” dedi.
“Peki benim gerçek ailem kim!?”
“Müge Anlı İle Tatlı Sert”e Bağlananlar…
Kumburgaz’dan telefonla her gün ATV’de hafta içi canlı yayınlananan Müge Anlı’nın adını taşıyan “Müge Anlı İle Tatlı Sert” programına bağlanan vatandaşlar, duyduklarına inanamadıklarını söyledi. Adının Merve olduğunu söyleyen bir kadın “Kumburgaz’da herkes onu tanır. Handan butiğin sahibiydi. Çok candan biriydi. Onun erkek olduğunu hiç kimse anlayamazdı. Kadından daha kadındı” dedi. Olayla ilgili konuşan muhtar ise “Bir kez gördüm. Erkek olduğunu duyunca ben de çok şaşırdım. Hiç öyle bir görüntüsü yoktu” diye konuştu. Ailesi de şokta Nail Ç.’nin ailesi de olan bitenleri duyunca şoke oldu. Nail Ç.’nin ağabeyi “Bir gün köye geldi, askere gideceğini söyledi. Evraklarını aldı ve gitti. O günden sonra kendisinden haber alamadık” diye konuştu.
Cevap bekleyen bir başka soru ise Nail Ç.’nin 22 yaşına kadar büyüttüğü kızının gerçek ailesinin kim olduğu. Polis Nail Ç.’nin ilk başlarda “Fakir bir aileden evlatlık aldım” dediği o aileyi bulmaya çalışıyor.
Erkek Olduğunu Nasıl Gizledi?
Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllarca hemşirelik yaptığı ortaya çıkan Nail Ç. ölümünün ardından pek çok soru işareti bıraktı. Erkek olduğunu nasıl gizlemişti? Hemşirelik diploması sahte miydi? En önemlisi doktorlar onun hemşire olmadığını nasıl anlamamışlardı? Polis, şimdi tüm bu soruların yanıtını arıyor.
ATV’de Müge Anlı’nın programına Eskişehir’den bağlanan bir başka kadın izleyici ise “Biz Edirne’de otururken Handan annemlerle gün yapardı. Dünya güzeli bir kadın görüntüsü vardı. O zaman 20’li yaşlardaydı. Ben 10 yaşlarındaydım. Bizi sürekli bakkala gönderir jilet aldırırdı. Annem duyunca bu konuyu araştırdı. Meğer sakalı çıkıyormuş, gizli gizli tıraş oluyormuş. Olay ortaya çıkınca ortadan kayboldu. Bir kaç yıl sonra hapse düştüğünü öğrendik. Kadın olarak hapse düşmüş, zamanla sakalı çıkınca erkek olduğu anlaşılmış. O yıllarda gazetelere haber olmuştu” dedi.
Programa, Kumburgaz’dan bağlanan bir başka izleyici ise gerçek adı Nail Ç. olan kişiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Kumburgaz’ın eskileri Nail’i tanır. O yıllarda erkek olarak denize giriyordu. Bir gün kadın mayosuyla denize girdiğini gördük ama henüz ameliyatla kadın olmamıştı. Ondan birkaç gün sonra kucağında bir bebek gördüm. Kendisine sordum, fakir bir kadından evlatlık olarak aldığını söyledi. Sonra da ortadan kayboldu.”
Afyon’da oturan 58 yaşındaki Veli Sağış’ın traktörüne daha önce gitmediği İstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden kaçak geçiş yaptığı gerekçesiyle para cezası geldi.
Sandıklı’dan Çıkmayan Traktöre FSM’den Kaçak Geçiş Cezası Geldi.
Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçesi’nde oturan 58 yaşındaki Veli Sağış’ın traktörüne daha önce gitmediği İstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden kaçak geçiş yaptığı gerekçesiyle para cezası geldi. Cezaya itiraz eden Sağış, iptal edilmezse dava açacağını söyledi.
Sandıklı’ya bağlı Bekteş Köyü’nde oturan Veli Sağış’a önceki gün posta yoluyla 03 LF 243 plakalı traktörüne ilişkin ceza ihbarnamesi geldi. İhbarnameyi okuyan Sağış, 12 Kasım 2015 tarihinde İstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden traktörüyle kaçak geçiş yaptığı gerekçesiyle 112 lira 75 kuruşluk ceza uygulandığını öğrendi.
58 yaşındaki Veli Sağış, raktörüyle daha önce Sandıklı dışına hiç çıkmadığını belirtiyor.
Araçla Sandıklı Dışına Hiç Çıkmamış!
Sağış, ceza makbuzunun gönderildiği Karayolları Genel Müdürlüğü 1’inci Bölge Müdürlüğü’ne cezanın iptali için başvurdu.
Traktörü 24 yıldan bu yana kullandıklarını söyleyen Veli Sağış, aracın devrini 2 yıl önce babası Hüseyin Sağış’tan aldığını anlattı. Bugüne kadar aracıyla Sandıklı dışına çıkmadığını belirten Sağış:
“1992 model traktörüm var. Tarlamdan evime, evimden tarlama gittim geldim. Sandıklı dışında hiçbir yere çıkmadım. ‘Köprüden geçtin’ diyerek ceza göndermişler. Ben de itiraz ettim. Cezayı iptal etmezlerse de şikayetçi olacağım. Hukuksal yoldan hakkımı sonuna kadar arayacağım“…
Yunanistan’ın, Batı Tesalya’da yer alan 130.000 nüfusa sahip Karditsa (Kardiça) adlı yerleşim merkezindeki tatlıcılar el ele vererek, dünyanın en büyük pudingini pişirerek bu alanda lezzetli bir imza attı.
100 metre uzunluğundaki puding 5 bin porsiyon halinde ücretsiz olarak vatandaşlara dağıtıldı.
“Koftis” adı da verilen puding Karditsa’da Noel öncesi geleneksel olarak hazırlanan ve tüketilen bir tatlı.
Perşembe sabahı kolları sıvayan 120 kadar tatlıcı dünyanın en pudingini yapabilmek için 500 kilo un, 6.000 adet yumurta, 300 kilo süt ve 50 kilo ceviz ve büyük miktarda tarçın kullandı.
Karditsalı tatlı aşçıları önümüzdeki yıl da bu kez dünyanın en büyük “Nugatina” turtasını pişirmeye hazırlanacaklarını belirtiyorlar. Maksat ağızlar tatlasın!
– SahidenSahi.com olarak biz bu haberi hazırlarken; utandık; ağladık, midemiz bulandı. Bu cinnet hali son bulmalı!.. –
Daha 11’inde Ama Doğum Yaptı!
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde karın ağrısı şikayeti ile hastaneye giden ve nüfus kaydında 11 yaşında görünen G. adlı kız çocuğunun, cinsel istismar sonucu hamile kaldığı ortaya çıktı. 37 haftalık hamile olan G., sezaryenle doğum yaparken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
‘Büyüklerin’ tutku suçunu ömrü boyunca taşıyacak bir masum daha… (Temsil Resim)
Cinsel İstismar(Tecavüz) Kuşkusu
Çınar ilçesinde bir süre önce cinsel istismara uğradığı iddia edilen G., annesi tarafından karın ağrısı şikayeti ile Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi acil servisine getirildi.
Acil serviste küçük kızı muayene eden doktor, çocuğun hamile olduğunu belirterek test yapılmasını istedi. Yapılan tahliller sonucunda küçük kızın 37 haftalık hamile olduğu ortaya çıktı.
‘Büyüklerin’ tutku suçunu ömrü boyunca taşıyacak bir masum daha… (Temsil Resim)
Geçen 23 Kasım’da hastanede sezaryenle doğum yapan küçük kız, bebeği ile birlikte Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı.
Soruşturma…
Durumun polise bildirilmesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
Mersin’de iletişim fakültesi öğrencileri, toplumsal protesto için günlük sınıf derslerine huni takarak girdi.
Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, akademi üzerindeki baskıları, laiklik ve bilimsellikten uzaklaşılması ve kadına yönelik şiddete kadar toplumsal sorunlara dikkat çekmek için farklı bir eyleme imza attı.
Modern toplumdaki aşırı organizasyon, düzenli yaşam, yoğun rekabet ve stres, deli yanımızı daha fazla ortaya çıkarıyor. Gazla dolu bir kabı kapatmak gibi. Kapatmaya çalıştıkça da basınç artıyor. Delilik gerçekle ilişki kurmanın farklı bir şeklidir. Kendine has bir dili vardır.
Kafayı Yedik, Kafayı…
Cengiz Bozkurt’un; ‘Leyla ile Mecnun’ TV Dizisinde canlandırdığı popüler karakter ‘Erdal Bakkal’a özenen üniversiteli gençler, “Aklın hükmüne son veriyoruz” diyerek, gün boyunca tüm derslere kafalarında hunilerle girdi.
Huni ve delilik arasında kurulan ilişkide; kara safra anlamına gelen melankoli sıvısının çıkarılma teorisinin rolü bulunur. Antik kaynaklarda iskeletlerin kafatasında delme-kesme tekniği ile yapılmış cerrahi müdahalelerden bahsedilir. Baş deliği ameliyatıyla cerrahi müdahale yapılmış kafatasları kalıntıları duruma uzaktan da olsa açıklık getiriyor.
“Biz De Deli Olduğumuzu Düşünüyoruz!”
Hunili öğrencilerden (Gazetecilik Bölümü 3. sınıf) Mustafa Taze:
“Biz bu etkinliği Erdal Bakkal’dan esinlenerek yapıyoruz. Bu bir delirme noktasını gösteriyor. Delirme ne alaka diyeceksiniz. Kadına tecavüz eden kişinin deli raporu olduğunu, psikolojik tedavi aldığını iddia ederek tutuklanma sürecinden kurtulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Biz de deli olduğumuzu düşünüyoruz ve Erdal Bakkal’dan aldığımız huniyi takıp bu şekilde bir duyarlılık oluşturmayı amaçlıyoruz”.
Çağın modern vebası uyuşturucu haplar ne yazık ki Anadolu’nun ortasında lağım fareleri gibi cirit atıyor. Masum gençleri ve hatta çocukları korkunç hastalıkların pençesine atıyor…
Manisa – Akhisar’da jandarma ekiplerince kontrol edilen bir kişinin üzerinde tam tamına 7 bin 300 adet uyuşturucu hap bulundu.
‘Bir kerecik deneme’yle başlayan geçici uyuşmaların sonu: Kâbus!
Gözaltına alınan ve işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklandı.
İlk başlarda kandırdıkları gençlerden ücret dahi almayan tacirler, daha sonra onları adeta köleye çeviriyor…
Akhisar İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı asayiş ekipleri, Akhisar-Gölmarmara çevreyolu üzerinde bulunan eski bir taş ocağında kontrol ettiği şüpheli F. A.’nın üzerinde 7 bin 300 uyuşturucu hap buldu.
Gözaltına alınan F.A., jandarmaya götürüldü. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen F.A., tutuklandı.