Etiket arşivi: Diyarbakır

Karısını Katledip Basın Açıklaması Yaptı!

Dün gece gencecik bir kadın eşi tarafından tabancayla vurularak öldürüldü.

Önce katletti, sonra basına anlattı...
Eşini öldürüp röportaj verdi

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde önceki gece kendisini aldattığı iddiasıyla eşi Rojbin İ.’yi pompalı tüfek ile öldüren Şeyhmus İ., sabah evinin önüne geldi.

Şüpheli, çevredeki gazetecilere olayı anlatırken, polisin geldiğini görünce kaçarak izini kaybettirdi.

Polis, Şeyhmus İ.’yi yakalamak için geniş çaplı operasyon başlattı.

11 Yaşındaki Hamile Çocuk Sezaryenle Doğum Yaptı!

SahidenSahi.com olarak biz bu haberi hazırlarken; utandık; ağladık, midemiz bulandı. Bu cinnet hali son bulmalı!..

Daha 11’inde Ama Doğum Yaptı! 

11-yasindaki-cocuk-dogum-yaptib8oltnm8heouo2oknsu3yaDiyarbakır’ın Çınar ilçesinde karın ağrısı şikayeti ile hastaneye giden ve nüfus kaydında 11 yaşında görünen G. adlı kız çocuğunun, cinsel istismar sonucu hamile kaldığı ortaya çıktı. 37 haftalık hamile olan G., sezaryenle doğum yaparken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

rapevictim1_main
‘Büyüklerin’ tutku suçunu ömrü boyunca taşıyacak bir masum daha… (Temsil Resim)

Cinsel İstismar(Tecavüz) Kuşkusu

Çınar ilçesinde bir süre önce cinsel istismara uğradığı iddia edilen G., annesi tarafından karın ağrısı şikayeti ile Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi acil servisine getirildi.

Acil serviste küçük kızı muayene eden doktor, çocuğun hamile olduğunu belirterek test yapılmasını istedi. Yapılan tahliller sonucunda küçük kızın 37 haftalık hamile olduğu ortaya çıktı.

Victim of domestic violence
‘Büyüklerin’ tutku suçunu ömrü boyunca taşıyacak bir masum daha… (Temsil Resim)

Geçen 23 Kasım’da hastanede sezaryenle doğum yapan küçük kız, bebeği ile birlikte Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı.

diyarbakir_da_bassavcilik_sorusturma_safhasini_acikladi_h14508_30fb6

Soruşturma…

Durumun polise bildirilmesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.

Günışığını Enerjiye Dönüştüren Şapka Tasarladı

0e00af282eb71bc3599c9dfa7cc7119fMizah Dergisi ‘Gırgır’ın unutulmaz kahramanlarından “buluşları” ile ünlü ‘Zihni Sinir’; belki de ‘Müfettiş Gatget‘ın ülkemizdeki karşılığı. Temel eğitim yaklaşımlarından biri ‘Başımıza icat çıkarma!‘ olan bir toplumda, mucit olmak zor zanaat…

Ancak aramızda karşılaşılan zorlukları bahane etmeyenler de var. Diyarbakırlı mucit ve girişimci Celal Göger pekâlâ bunlardan birisi. “Müfettiş Gatget“ten aldığı ilhamla sadece gün ışığından 1 kw enerji elde edebilecek bir şapka tasarlamayı başarmış bir mucit kendisi…

inspector_gadget
İnsan olmasına karşın vücudunun çeşitli yerlerinden çıkan yararlı cihazlar suçluları yakalamasını kolaylaştıran; Saban Entertainment yapımı bir çizgi film karakteri olan Müfettiş Gadget, sakar, dalgın, dikkatsiz, çevresinden bihaber olan bir müfettiş.

Bismil ilçesinde cep telefonu bayiliği ve tamirciliği yapan ve daha önce daha önce cep telefonlarına Kürtçe yazılım yükleyen, cep telefonlarının ekranını görünmez kılan çip takılı özel tasarım gözlük yapan, çakmaklı kol saati yapan Celal Göger, bu kez meşhur çizgi film karakteri ‘Müfettiş Gatget’dan aldığı ilhamla sadece gün ışığından 1 kw enerji elde eden bir şapka tasarladı.

diyarbakirli-mucidin-son-icadi-gun-isigindan-8949797_o

İcadın Adı CGOGER

Ürettiği şapkanın adına kendi isminin baş harfi ve soyadı olan, “Cgoger” ismini veren Göger, elde ettiği enerji sistemi ile bir hafta boyunca doğada kalacak olanların laptop, akıllı telefon ve tüm elektronik cihazlarına yetecek düzeyde enerji sağlayabileceğini söyledi.

diyarbakirli-mucit-enerji-ureten-sapka-uretti

Celal Göger:  “İmkân verilmesi halinde bu sistemi çok daha fazla geliştirebilirim“…

10 Çocuklu Bir Ailenin 5’inci Çocuğu

Bismil İlçesi’ne bağlı Yukarı Sallat Köyü’nde çiftçilik yapan 10 çocuklu bir ailenin 5’inci çocuğu olarak dünyaya gelen Göger, Kendi imkânlarıyla kurduğu atölyede 4 ay süren bir çalışma sonunda fötr şapkanın içerisinde, geliştirdiği bir sistemle, gün ışığından yararlanarak 1 kw kapasiteli enerji üretebildiği iddiasında.

kablo ucunu uyuyan eşinin şakaklarına tuttu

Tornavida ve Elektrik Kablosu ile uyumasını bekledi ve…

Diyarbakır’da geçen Ocak ayında 33 yaşındaki eşi Mübarek Turan’ı şakaklarına elektrik vererek öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 29 yaşındaki Veysi Turan’ın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

Duruşmada söz alan avukatlar, Mübarek Turan’ın ikinci doğumda da kız çocuk dünyaya getirmesi nedeniyle, eşi tarafından öldürüldüğünü iddia etti.

Diyarbakır’da geçen Ocak ayında eşi Mübarek Turan’ı, doğum yaptıktan bir gün sonra şakaklarına elektrik vererek öldürdüğü iddiasıyla Veysi Turan’ın yargılanmasına başlandı. İddianameye göre 4 yaşında bir kızı bulunan Mübarek Turan, ikinci kızını dünyaya getirdi.

Eşini ve bebeğini eve getiren Veysi Turan, gece onların uyumasını bekledi. Veysi Turan, üçlü elektrik prizinin kablosunu keserek, fişi prize takıp kablonun kesik uçlarını uyuyan eşinin şakaklarına tuttu.

Mübarek Turan, akıma kapılarak yaşamını yitirirken, Veysi Turan olaydan sonra polisi arayarak eşini öldürdüğünü söyledi. Cinayet sebebinin kesin olarak tespit edilemediğini belirten savcı, şüphelinin bu iş için önceden eldiven, tornavida ve üçlü priz almasının, kasten öldürme eylemini tasarlayarak, plan yaparak gerçekleştirdiğini gösterdiğini belirtti.

2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Veysi Turan başka bir ildeki cezaevinde olduğu için katılmazken, Mübarek Turan’ın ailesi ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak dosyaya gelen evrakları okuyan mahkeme başkanı, genç kadının öldürüldüğü elektrik prizi kablosu ve yalıtım eldiveninde sanık Veysi Turan’ın parmak izlerinin bulunduğunu belirtti.

CİNAYETİN NEDENİ 2’NCİ KIZ ÇOCUĞU

Kızlarının, kocası tarafından erkek çocuk doğurmadığı gerekçesiyle öldürüldüğünü öne süren Mübarek Turan’ın ailesinin avukatı Burak Göncü, cinayetin canavarca hisle işlendiğini belirterek, “Sanık profesyonel bir katildir. Tornavida, elektrik kablosu ve eldiven alarak bu olayı tasarlamıştır. Saat 03.00’a kadar eşinin uyumasını beklemiş ve soğukkanlı bir şekilde şakaklarına elektrik vermiştir.Son ana kadar eşinin kız çocuğu doğurup doğurmadığını beklemiştir” dedi.

Avukat Elif İpek Türenç Ulaş ise sanığın suçta kullandığı kablo ve prizde parmak izleri bulunduğunu belirterek, “Sanık ikinci kız çocuğu doğduğu gün bu cinayeti soğukkanlılıkla işlemiştir. Sanık hak ettiği cezayı almalıdır” diye konuştu.

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme sanık Veysi Turan’ın daha önce gördüğü psikiyatri tedavilerinin tüm evraklarının istenmesine karar verdi. Mahkeme, evrakların gelmesinin ardından Türk Ceza Kanunu 32’nci maddesinde belirtilen ceza indirimi uygulamasının tespiti için sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesine karar verdi. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

fft2mm5090982

Sivas’ta Mezarlık Skandalı!

47924_30364_27052014153055_5

 

Sivas’ta mezarlık skandalı: PKK’lıların üzerine gömülmüşler!

Sivas’ta PKK mezarlığı şaşkınlığı

SİVAS’ta çatışmada ölen PKK’lıların mezarlıkta gömüldüğü alanın, aradan 8 yıl geçtikten sonra aile mezarlığı olarak satıldığı ve üzerine defin yapıldığı ortaya çıktı.
Sonradan defnedilenlere ait mezarların altı kazılıp askıya alınarak, daha derindeki 16 PKK’lının kemikleri çıkartıldı ve bunlardan 14’ü DNA testiyle ailelerine teslim edildi.

Sivas’ın Divriği İlçesi kırsalında 1996 yılının ekim ayında güvenlik güçleriyle çatışmaya giren 32 PKK’lı ölü ele geçti. Sivas’a getirilen PKK’lıların cesetleri bir süre yakınlarının alması için morgda bekletildikten sonra, alan olmayınca da gerekli işlemler tamamlanıp, kentin en büyük mezarlığı olan Yukarı Tekke Mezarlığı’nda iki ayrı bölgeye defnedildi.

Aradan yıllar geçtikten sonra ölen PKK’lılardan Diyarbakırlı terörist Nurkan Çam’ın kız kardeşi Ayten Öztürk, ablasının Divriği’deki çatışmada öldüğünü belirledi ve mezarının bulunması için savcılığa başvurdu.

Yapılan soruşturmada, Nurkan Çam’ın 1996 yılında Yukarı Tekke Mezarlığı’na defnedilen örgüt mensupları arasında olduğunu belirledi.

AİLE MEZARLIĞI OLARAK SATILMIŞ

Ayten Öztürk, ablasının mezarını nakletmek için işlem başlatınca, Divriği’de çatışmada ölen teröristlerin gömüldüğü bölümün, mezarlıktaki görevlilerin dikkatsizliği nedeniyle 2004 yılında aile mezarlığı olarak 4 aileye satıldığı ortaya çıktı. Aile Mezarlığı yapılan aynı yere 2004 yılında yaşamını yitiren Abdurrahman Keleş ile Fatma Akgül defnedildi.

Savcılığın başlattığı mezar nakli işleminde, PKK’lıların mezarlarının 2 metre derinlikte, sonradan defnedilen Abdurrahman Keleş ve Fatma Akgül’ün mezarlarının da 1.5 metre derinlikte olduğu belirlendi. Ardından da büyük bir gizlilik içinde mezar nakli işlemi başlatıldı.

PKK’lı teröristlerin kemiklerinin çıkartılması için önce üzerlerine defnedilen 2 vatandaşın mezarlarının altı kazılarak kalaslarla askıya alındı, ardından daha derindeki 16 PKK’lıya ait kemikler çıkartıldı. Bu arada PKK’lı Nurkan Çam ile aynı yerde defnedilen diğer teröristlerin ailelerine de haber verildi.

Yapılan DNA testiyle, 16 PKK’lıdan 14’ünün kemikleri ailelerine teslim edildi. Diğer 2 PKK’lının kemikleri ise ilerde yakınlarının ortaya çıkması halinde teslim edilmek üzere aynı bölgede ayrılan bölüme yeniden gömüldü.

Aynı çatışmada ölen diğer 16 PKK’lının gömüldüğü mezarlığı bir köşesindeki bölümün ise kimseye satılmayıp aynen durduğu belirtildi.

AİLELER ÖĞRENİNCE ŞAŞIRDI

2004 yılında babası Abdurrahman Keleş’in vefatı üzerine belediyeye başvuran TCDD çalışanı İrfan Keleş, 2 kişilik aile mezarlığı istedi. Belediye aileye bu yeri 500 lira karşılığında verdi. Bu şekilde 3 aileye daha mezar yeri satışı yapıldı.

Keleş ailesi, mezarlıkta yapılan çalışma ve aynı yerde PKK’lıların mezarlarının bulunduğunu öğrenince büyük şaşkınlık yaşadı. Mezarların bulunduğu yerde çalışma yapıldığının kendilerine haber verilmediğini söyleyen İrfan Keleş tepkisini dile getirirken şunları söyledi:

“Şu andaki yerden bize mezar yeri gösterildi. Biz de satın alarak aile mezarı olarak çevirdik. Çok vahim bir durum. Böyle bir şey varsa bu bize neden zamanında söylenmedi? Bize hiç bir türlü bilgi verilmedi. Kendimi şu anda çok kötü hissediyorum.”

“KEMİKLER KARIŞMIŞ OLABİLİR”

Olayı öğrendikten sonra Mezarlıklar Müdürlüğü’ne giderek bilgi alan Keleş, yetkililerin mezar yerinin kendilerine neden satıldığını açıklayamayacaklarını söylediklerini belirterek şöyle konuştu:

“Biz ‘Ailelere neden haber vermediniz, benim de orada babamın mezarı var’ dedim. Biz babamızın mezarının da kazıldığını düşünüyoruz. Kemiklerinin karışmış olabileceğini düşünüyoruz. Halk galeyana gelmesin diye gizli tutuklarını söylediler. ‘İlgili yerlerin haberi vardı’ dediler. Belediye hakkında davacı olacağız.”

Aynı yerde satın alınan aile mezarlığına 2004 yılında defnedilen Fatma Akgül’ün yakınları da gelişme üzerine Mezarlıklar Müdürlüğü’ne giderek bilgi istedi. Sivas Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ise gelen talep doğrultusunda mezar nakli için çalışma yapıldığını belirtirken, aynı alanının neden aile mezarlığı olarak satıldığı konusunda ise herhangi açıklamada bulunmadı.